Mürvet KARA'nın 17 Nisan 2024 tarihli yazısı: Tiyatronun da Dijitali Olur Mu -9

Tiyatronun dijitalleşme serüveni hakkında yazdığım yüksek lisans tezinden hareketle sizlere 9 yazılık bir seri hazırladım. Ancak konu uzun ve her şeyi buradan yazmam da mümkün değil. Bu nedenle sizlere, konuyu ele aldığım dokuzuncu yazıyı da sunduktan sonra seriyi sonlandırıyorum. Bu yazının temeline Ağdaki Tiyatro fenomenini alıyoruz. Bu fenomen çerçevesinde iki farklı sorunun yanıtını arıyoruz. Sorularımızdan ilki dijitalleşmenin popülerliğe etkisi üzerine ikincisi ise Metaverse ve tiyatro ilişkisi üzerinedir. Başlayalım.

Dijital mecralar, salgın sürecinin sosyal koşullarından dolayı, tiyatro sanatçılarının ve seyircilerinin bir araya gelmesinin tek yoluydu. Küresel salgının başlangıcında, tiyatro oyunlarının arşiv kayıtları açılmıştır. Bu durum, dijital tiyatro tartışmalarını doğurmuştur. Ardından dijital mecraların kodlarına uygun olarak üretilen işler ortaya çıkmaya başlamıştır. Zaman içerisinde salgın koşullarının geçmesiyle, dijital tiyatro konusunun gündeme gelme sıklığı da azalmıştır.

Türkiye’de küresel salgın döneminde dijitalleşen tiyatronun popülerliği hakkında, katılımcılarla yaptığım derinlemesine mülakatlar sonucunda tiyatral bir formun popülerleşmesi ile zamanın ruhu arasında bir ilişki bulunduğunu tespit ettim. Bu tespite göre Covid-19 döneminde dijitalleşen tiyatro daha çok konuşulmaya başlanmış popülerliği artmıştır ancak salgınla beraber hayatımıza giren alışkanlıklar bizleri hemen terk etmeyecektir. Salgın sürecinde yoğun bir biçimde yaşanan gelişmeler zamana yayılarak sürdürülecektir. Salgın koşullarının, dijital formların yoğun bir şekilde gündeme gelmesinde önemli bir rol oynadığını, salgın sürecinden önce de dijitalleşmeye dair gelişmeler yaşandığını ancak, salgın koşullarının bu gelişmelerin daha yoğunluklu bir şekilde yaşanmasına sebep olduğunu belirledim. Tiyatronun, hayatın bir temsili olması ile insanların gündelik hayatının, tiyatro sanatını doğrudan etkilemesi arasında bulunan korelasyonu keşfettim.

Metaverse ve Tiyatro

İkinci sorumuz ise Metaverse’ün tiyatronun sunumunda kullanılmasına yönelik görüşleri toplamak adına sorulmuştur. Covid döneminde başka hiçbir iletişim şekli mümkün değilken, insanlar dijital mecralardan iletişim kurmuş, bu iletişim yoluyla, gündelik hayatın sanal bir simülasyonunu yaşamıştır. Katılımcıların simülasyona dayalı bir mecra olan Metaverse’ün tiyatro sanatını icra etmek hakkındaki görüşleri bu beyanda önem arz etmektedir. Katılımcıların bu konudaki görüşlerinde yaş grupları, verdikleri cevaplarda etkili olsa da Metaverse’te tiyatro sanatının icra edilmesine ekseriyetle olumlu yaklaşılmıştır.

Katılımcılardan alınan cevaplara göre; dijital tiyatro bir alt dal olarak var olabilmekte, ancak bu türün adlandırılması noktasında tiyatro denmesinin şart olmayacağı kanaatini de taşımaktadır. Sonuç olarak tiyatro sanatının teknolojik gelişmelere kapalı bir sanat olmadığı görülmektedir. Metaverse ve türevi mecralar, küresel salgın sürecindeki gibi, sosyal izolasyon gerektiren dönemlerde, tiyatro sanatının varlığını sürdürebilmesi için bir imkândır! Bu mecranın yaygınlaşması ve gündelik hayatın içerisinde yer etmesi de önemli bir ön koşuldur. Son soruya gelen cevaplar ile az önce açıkladığımız konuya ilişkin cevaplar Ağdaki Tiyatro fenomenini çerçevelemektedir.

Sonuç olarak dijitalleşme ile birlikte gündelik dil ve ardından tiyatronun dili ve unsurları dönüşmekte, sahada yapılacak çalışmalar için araştırma ve geliştirme çalışmalarına ağırlık verilmesi gerekmektedir. Tiyatro çevrelerinde yaşanan dijital dönüşüm tartışmaları, Türkiye’de belirsizliğini korumaktadır. Tiyatro sanatının fizikî varlığını devam ettireceği fikrinde birleşen katılımcılar metaverse gibi simülasyon temelli teknolojilere muhafazakâr bir refleksle yaklaşmaktadır. Bununla birlikte katılımcılar, bir alt biçim olarak, tiyatronun dijital mecralardan beslenmesini oportünist bir perspektifle değerlendirmektedir. Tiyatrocular ve bu alanda araştırma yapan araştırmacılar tiyatronun unsurlarını yeniden tanımlama ve bu alt biçime uygun yeni tanımlar üretme noktasında arayıştadırlar. Ağdaki Tiyatro: Salgın sürecinde dış dünyayla iletişimin kısıtlanmasına karşı koymak için dijital mecraların kullanılmasıdır.