Handan IŞIKSAL'ın 18 Nisan 2024 tarihli yazısı: Keşfetmenin Mutluluğu

Her insanın ilgi alanı, yapmaktan keyif aldığı şeyler ne kadar farklı olsa da bazı olgular bizleri daima ortak bir noktada buluşturur.

Doğrudan olmasa da dolaylı yoldan çıktığımız her keşif yolculuğu ve bu keşiflerin sonucu hepimize bir nebze mutluluk getirir.

Her birimizin benzersiz hedefleri, hobileri, tutkuları ve yetenekleri vardır.

Bu istekler doğrultusunda yaptığımız her keşifte kendi benliğimizi bulmamız yolunda bir adım daha ilerlemiş oluruz.

Kendimizi keşfettiğimiz vakit, bireysel yaşama amacımızı ve hedeflerimizi daha iyi algılamaya başlarız.

Ve bu keşif yolculuğu yaşam tarzımızdan hedeflerimize, hedeflerimizden vereceğimiz birçok kararımıza kadar etki etmektedir.

Farklı deneyimlere açık olmak, yeni yerler keşfetmek, yeni aktiviteler yapmak veya yeni insanlarla tanışmak sosyal hayatımızı da olumlu etkileyerek bizleri daha fazla öğrenmeye teşvik etmektedir.

Çıkılan bir yolculukta vardığımız ve daha önce hiç bulunmadığımız bir yer içsel huzurumuzu artırabilir veya ilk kez yaptığımız bir aktiviteden keyif almak kendi benliğimizi bulmamıza yardımcı olabilir.

Günümüz şartları, hayatın karmaşası ve çalışma temposunun verdiği yoğunlukla birlikte bazen keşfetmenin değerlerini gözden kaçırmaktayız.

Ancak insanın ve yaşamın özünde keşfetme arzusu yatmaktadır. Kendimize ayırdığımız ufak bir zaman diliminde yeni bir şeyler keşfetmeye yönelmek, insan ruhunu besleyen en önemli davranışlardandır.

Yeni bir şey keşfetmek bilinmeyene doğru gidilen bir yol olarak görüldüğünde bazen endişe ve korku duygusu uyandırmaktadır. Bu duygularla yüzleşmek ve onları yenebiliyor olmak da mutluluğun kapılarını bizlere açmaktadır.

Yaşamımızda beslememiz gereken tek şeyin bedenimiz olmadığını, ruhumuzun da beslenmeye ihtiyacı olduğunu unutmayalım ve yeni keşifler için adım atmaktan asla korkmayalım.