Handan IŞIKSAL'ın 25 Nisan 2024 tarihli yazısı: Yarım Kalan Hevesler

Hayatı algılamaya başladığımız andan itibaren devamlı olarak bir şeylere hevesleniriz. Heves kelimesi dilimizde “bir şeye karşı duyulan arzu veya gelip geçici istek” olarak tanımlanıyor.

Ben heveslerin gelip geçici istekler olduğu konusunda zıt bir düşünceye sahibim. Heves edip elde edemediğimiz ne varsa birileri tarafından bastırılmış duygular olarak kalıyor. Hevesler tüketiliyor diyebiliriz.

Çocukluk heveslerimizi yaşayamamak, isteklerimizin, arzularımızın birileri tarafından devamlı olarak bastırılması, heves etme duygumuzu zamanla köreltiyor.

Her bir kişinin hayatında büyük bir mutlulukla başlayan hevesler vardır. Kimileri için yeni hobi edinmek, kimileri için bir yeri gezip görmek, kimileri için de çok istediği malın sahibi olmak…

Bazen hayatın karmaşası, içinde olduğumuz koşullar veya birçok farklı engel, heveslerimizi yarım bırakır ve onlar, zihnimizin bir yerlerinde küçük hayal kırıklıkları olarak birikir.

Küçük hayallerimiz yani heveslerimiz, hayatımızda bize elde etme duygusunun mutluluğunu yaşatır. Önümüze çıkan engelleri aşmak küçük yaşlarda bir hayli zor olsa da büyüdüğümüzde zihnimizin bir köşesinde biriken heveslerimizi gerçekleştirmek mümkün olabilmektedir.

“Hevesim tükendi” deyip de yarım kalan heveslerimizi gerçekleştirme yolunda bir adım atmazsak yalnızca heves etmekten değil; hayal etmekten, hedef koymaktan ve birçok şeyden daha vazgeçmiş oluruz.

Heveslerimiz bazen de başkalarının engellemesiyle ya da çevreden gelen engellerle değil, kendi isteğimizle kaçabilir. İşte bu noktada yarım kalan heveslerin engellenmesinde herhangi bir sebep yoksa zihnimizde bir hayal kırıklığı olarak kalmaz.

Çocukluk heveslerimizin neler olduğunu hatırlayalım, onları gelecekte gerçekleştirme yoluna girmekten korkmayalım. Bazen küçük mutluluklar, geçmişe ufak bir yolculukla elde edilir.