Utku KABAKCI'nın 22 Mart 2024 tarihli yazısı: Savunma Uzaktan Başlar

Kimi askerî uzmanlara göre, Üçüncü Dünya Savaşı’nın içindeyiz. Bu çok iddialı bir tespit olsa da ben de benzer düşünenlerdenim. Şüphesiz Üçüncü Dünya Savaşı, önceki dünya savaşlarından farklı niteliklere sahip. Görünürde topyekûn bir savaş olmasa da neredeyse dünyanın her yerinde çeşitli savaş ve çatışmalar mevcut. İşte bu istikrarsızlık hâli, Üçüncü Dünya Savaşı’nın temel karakteristiğini meydana getiriyor. Üstelik bu savaş, sadece askerî değil. Ekonomi, ileri teknolojinin getirdiği dijitalleşme ve yapay zekâ alanları da birer mücadele zemini olarak karşımıza çıkıyor.

Günümüzde hemen hemen bütün uluslararası kurum ve kuruluşlar, işlevlerini yitirmiş durumda. Geçmiş yüzyıllardan kalan mevcut yapı ve düşünce sistemleri, bugünün kompleks işleyişini kavramakta yetersiz kalmaya başladı. Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası, Dünya Sağlık Örgütü ve farklı ülkelerin iş birliği ile meydana gelen birliklerin içi boşaldı. Artık uluslararası yapıların varlıklarını borçlu oldukları değerler karşılık bulmuyor. Bu sebeple de kendi alanlarında doğan krizlere çözüm üretemiyorlar. Çünkü çözüm yolları eski, problemler ise yeni. Çeşitli reformlar yapmaya başlayan kurumların yeni dünyaya uyum sağlayıp sağlayamayacaklarını zaman gösterecek. Ancak kendileri eski düzenin hem ürünü hem de üreteni olduklarından yeni tehdit ve fırsatlara eski pencerelerinden bakmaktan vazgeçmeleri pek de kolay bir iş değil.

Uluslararası arenada mevcut sistemin çatırdamaya başlaması ile ortaya çıkan kaos durumunun zaman içinde belirli bir raya oturtulabilmesi için önce eskiye dair olanın çökmesi gerekir. Bu da hem gerçek hem de mecaz anlamda savaş ile mümkündür. Yapmak için yıkmanın gerektiği durumlarda savaşlar üzerinden yeni dünya düzeni inşa edilir ve aktörler tekrar konum alır. Böyle durumlarda yeni olan düzende de varlığını sürdürebilmek isteyen devletler, kurumlar/kuruluşlar içe kapanmak yerine dünyanın her yerindeki gelişmeleri takip ederek doğru bir güzergâh izleyebilmelidir. Aksi durumda, yerleri yeni dünya düzeni değil, tarihin tozlu rafları olur.