Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesinin göreve başlama töreni ile birlikte “Türkiye Yüzyılı” başladı.

Şimdi hayaller ve sorunlar yan yana…

Hedeflere ulaşmanın ilk adımı elbette hayal kurmak…

Unutmayalım ki, bu asil milletin Kurtarıcısı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu aziz Atatürk, Hatay’ın anavatana katılması için hayaller kurarken ömrü vefa etmedi. Ancak o hayal gerçekleşti ve Hatay, Türkiye’nin bir parçası oldu.

Tıpkı Türk milletine güvenip Yedi Düvele Samsun’dan meydan okuyuşu gibi… 

Onun için "Kurtarıcı", onun için "Kurucu" Gazi Mustafa Kemal Atatürk…

Şimdi de Türkiye’nin meselelerine sahip çıkacağını söyleyen bir iktidar var… 

Yaşanan sorunların tespitinde kimsenin itirazı yok… 

Ancak bir acı gerçeğimiz var!

İktidara düşmanlık ederken memleket hasımlığında sınır tanımıyoruz!

İşte dövizdeki hareket…

Hemen tamtamlar çalmaya başladı.

Öldük, bittik!

Durun hele kardeşim, durun!

Kendi para biriminin küffarın karşısında değer kaybına sevinen, adeta şuurunu yitirmiş bir güruh var bu aziz ülkede.

Bunlarla kavgamız büyük mü büyük…

***

Bir not da Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşekkür törenine. 

Sayın Erdoğan’ın teşekkür ettiği isimler arasında en çok alkışı Milliyetçi Hareket’in Lideri Devlet Bahçeli’nin aldığına dünya şahitlik etti.

Ama ne ilginç, birileri buna “Erdoğan'ın jesti” dedi! 

Güldüm geçtim!

Balık hafızalılığımız düştü aklıma!

Yeni bir yazıda buluşmak umuduyla…