Sevdenur NAMALAN'ın 14 Mart 2023 tarihli yazısı: Sosyal medya bağımlılığı

Hemen hepimiz günün büyük bir kısmını akıllı telefonlarımızla geçiriyoruz. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte hayatımıza giren akıllı cep telefonları, işlerimizi kolaylaştırma anlamında oldukça fayda sağlasa da zararları da epey fazladır. Sosyal medyanın yararları ve zararları hususu, günümüzdeki önemli tartışma konularından bir tanesidir. Kişilerin sosyalleştiği, çeşitli paylaşımlarda bulunduğu ve iş gereği ihtiyaç duyulan araştırmalar konusunda sağladığı kolaylıkla birlikte kimileri tarafından zararının, faydasından çok olduğu öne sürülmektedir. Bu düşüncede; kişinin sağlığını bozma, özellikle akıl yürütmede zayıflık, depresyon eğilimi ve vücut ağrıları gibi fiziksel açıdan bireye zarar veren faktörlerin yanı sıra sosyal ilişkilere zarar vermesi anlamında bir olumsuz etki de yer alıyor.

Sosyal medya “sosyalleşme ağı” olarak karşımıza çıksa da birey üzerinde asosyalleşmenin ortaya çıkması konusunda görüşler bulunmaktadır. Ailelerin ya da arkadaş gruplarının bir araya geldikleri zaman birbirleri ile sohbet etmek yerine sosyal medya hesaplarında vakit geçirmeleri, bu asosyalleşmeye verilebilecek en önemli örneklerdendir. Hatta gördüğümüz örneklerde yan yana bulunan bireylerin konuşmak yerine sosyal medyadan mesajlaştıklarına şahit oluyoruz. Kişilerde yüz yüze konuşarak sohbet etmenin ya da sosyal medya dışında ortak faaliyette bulunmanın oldukça azaldığını görüyoruz. Sosyal medyanın kişiler üzerine bıraktığı olumsuz etkilerden biri, hiç kuşkusuz yarış hâlidir. Özellikle Instagram’da insanların günlük paylaşımlarını bir kenara bırakırsak, kişinin satın aldığı en ufak eşyanın dahi paylaşıldığı bir rekabet ortamı hâkim.

Yayınlanan We Are Social raporuna göre dünya internet kullanım istatistiklerine baktığımızda dünyada internet kullanan 4.57 milyar insan bulunmaktadır ve bu kullanıcıların büyük çoğunluğunun sosyal medya hesapları da mevcuttur. İnternetle birlikte sosyal medya kullanımının gittikçe artış göstermesi kaçınılmaz bir durumken bu rakamlar bile oldukça fazladır. Dünya nüfusunun yüzde 49’u sosyal medya kullanımında etkin olması ve özellikle sosyal medya ve İnternet kullanımının çok küçük yaşlara kadar inmesi, bizi bağımlılık sorunuyla da karşı karşıya bırakıyor.

Ortaokul çağındaki çocukların ellerinde kocaman akıllı telefonlar, Instagram, Twitter gibi yetişkinlerin kullandığı hesapları yetişkinler kadar aktif şekilde kullanmaları internet kullanımının çok küçük yaşlara kadar indiğinin açıkça kanıtıdır.