Burak BALCI'nın 31 Mart 2024 tarihli yazısı: İnsanlık için Kırmızı Alarm

Sanayileşen, ısındıkça ısınan, kaynakları hunharca tüketilen dünyamız, büyük bir krizin eşiğinde...

Etkilerini somut bir şekilde hissettiğimiz küresel iklim krizi, hayatımızı kökten değiştirecek pek çok duruma gebe olabilir!

Bu yaz yaşadığımız orman yangınları, seller iklim yıkımının bir göstergesiydi!

Her geçen gün verimli topraklar çölleşiyor, dünyanın dört bir yanında içilebilir su kaynakları azalıyor... Ve vakit hızla daralıyor!

Eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson, geçtiğimiz ay yaptığı bir açıklamada iklim krizinin koronavirüs salgınından daha kötü sonuçları olabileceğini söyledi.

Saygın tip dergisi The Lance'de ise; iklim değişikliğinin insan sağlığının en önemli belirleyicisi haline geleceği belirtiliyor, krizin tırmanmasının açlık ve ölümcül hastalıklara neden olacağı kaydediliyor. İklim değişikliğinin 2030-2050 yılları arasında her yıl 250 bin ölüme neden olacağı tahmin ediliyor.

Küresel iklim krizi konsunda alınacak kararların hayatımıza etki edecek ciddi sonuçları olacak. Şayet gerekli tedbirler alınmazsa artan sıcaklık nedeniyle yüzyılın sonunda dünyada çok geniş bir alan insanlar için yaşanmaz hale gelecek.

Toprak çölleşecek, verim düşecek, su ve gida kıtlığı baş gösterecek.

Birçok bilim insanına göre dünya kritik eşiği çoktan aştı!

BM'ye göre; Afrika'nın doğusunda bir ada ülkesi olan Madagaskar dünyada iklim krizinin kıtlığa neden olduğu ilk ülke olmak üzere... Madagaskar'da son 40 yıldır görülen en kötü kuraklık, ülkenin güneyindeki izole tarım topluluklarında büyük yıkıma yol açtı ve aileler hayatta kalabilmek için böcekleri yemeye başladı! Üstelik bu insanlar, fosil yakıt tüketmiyorlar, havayı kirletmiyorlar ama iklim değişiminin sonuçlarına katlanmak zorundalar.

Dünya'yı en fazla kirleten ülkelerin başında ise; Çin, Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Rusya, Japonya ve Almanya gibi sanayisi gelişmiş ülkeler var!

Birleşmiş Milletlerin raporlarına göre; bugüne kadar hükümetler iklim değişiminin etkilerini azaltmak noktasında yeterli adımlan atmadı.

İklimdeki değişiklikler doğayı ve hayvanları da etkisi altına almış durumda... Hayvanların yaşam alanları değişti.

Artık bitkiler de olması gerekenden daha erken çiçek açıyor.

Dünyamızı ve bizi bekleyen felaketlerin önüne geçilebilmesi için çok acil bir takım önlemlerin alınması şart.