Kaya, Derneğin resmi olarak 6 ay önce kurulmasına rağmen, aslında yıllardır süren bir emeğin sonucu olduğunu belirtiyor.
Özellikle yavru kedi doğum döneminde insanların yanlış müdahaleleriyle yavru kedilerin ölüm oranlarının arttığını vurgulayan Mahir Kaya, şu açıklamalarda bulundu:
"Şu dönemde, yavru kedi doğum zamanı ve insanlar bu konuda yanlış bilgi sahibi olabiliyorlar. Sıklıkla karşılaşılan durum, insanların her gördükleri yavru kediyi annesiz sanıp almaları. Ancak müdahale etmeleri durumunda, ölüm oranı yüzde 30-40 iken, bu oran insan müdahalesiyle yüzde 80'lere çıkıyor. En büyük sıkıntı şu anda yavru kedilerle. Örneğin, bir ay sonra araba motorlarına giren veya çatılarda mahsur kalan yavrular olacak, ancak şu anda karşılaştığımız sorun yeni doğmuş yavru kediler. Bu minik yavrulara insan müdahalesi neredeyse imkansızdır. Dün akşam alınan üç yavru kediden ikisi bu sabah itibariyle hayatını kaybetti. Bu durum insanlar için çok zor. Bu nedenle, vatandaşlara şunu söylemek isterim: Yavru kedi gördüğünüzde ve annesiz olduğunu düşündüğünüzde müdahale etmeyin. Çünkü büyük ihtimalle onları yaşatamayacaksınız. Belki anneleri gelir ve onları yaşatır."
“Kelimeleri Yanlış Kullanıyoruz”
Son zamanlarda sokak hayvanlarıyla ilgili artan haberler ve "başıboş köpek" ifadesine yönelik eleştirilere ise Mahir Kaya, algı yönetimi ve güvenlik kavramıyla ilişkilendirerek değerlendirme getirdi.
"Sokak hayvanlarıyla ilgili konuşurken sık sık 'başıboş' terimini kullanıyoruz, ancak bu aslında bir algı yönetiminin ürünü. Benzer şekilde, güvenlik kavramı da sıklıkla sokak köpeklerinin bulunmadığı yerlerle özdeşleştirilerek, yanıltıcı bir imaj oluşturuyor. Ancak güvenlik, sadece hayvanların varlığına indirgenemez. Sokakların güvenli olmamasının arkasında eğitimsiz insanlar, artan erkek şiddeti, trafik kazaları ve bilinçsiz yapılaşma gibi çok sayıda etken yatıyor. Örneğin, bir sokak köpeğinin olmadığı bir ortamda, sokak saksı düştüğünde veya trafik kazasında bir kişi yaralandığında, o sokak güvenli mi olacak? Güvenli bir sokak, yalnızca hayvanların varlığına bağlı olarak değil, geniş bir perspektifle değerlendirilmelidir. Benim için güvenli sokaklar, çocuklarla birlikte sağlıklı ve kısırlaştırılmış köpeklerin bir arada yaşayabildiği sokaklardır. Bu sorunun çözümü için belediyelerin kısırlaştırma programlarına odaklanması ve gönüllülerle işbirliği yaparak bölgesel problemleri ele alması gerekiyor."
Hayvana Yönelik Şiddet, Toplumsal Şiddeti Artırabilir
Hayvan haklarının uygulanması konusunda Kaya, mevcut yasaların sokak hayvanlarını sahipsiz bıraktığını ve yasal düzenlemelerin düzeltilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, yaşanan hayvan şiddeti vakalarında cezasızlık olduğunu ve bu durumun gelecekte diğer şiddet türlerini de teşvik edebileceğini belirtti.
Patikara Derneği: Hayvan Hakları Mücadelesinde Öncü
Patikara Derneği olarak, çeşitli çalışma gruplarıyla hukuki süreçleri takip ettiklerini ve hayvan hakları ihlallerine karşı davalara müdahil olduklarını ifade eden Mahir Kaya, şu ifadelere yer verdi:
"Derneğimiz, farklı alanlarda faaliyet gösteren çalışma gruplarıyla aktif bir şekilde çalışmaktadır. Hukuk Pati, İşte Çarşı Pazar Pati, Kültür Sanat Pati gibi gruplarımız bulunmakta ve her biri belirli bir amaca hizmet etmektedir. Örneğin, Sanat Pati adı altında bir masa takımı sergisi düzenledik ve sanatı hayvan hakları savunuculuğuyla bir araya getirdik. Ayrıca, hukuk alanında mevcut davaları yakından takip ediyor ve bu davaların çözümüne katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Bunun yanı sıra, yaşadığımız bölgede meydana gelen hayvan hakları ihlallerine karşı hukuki mücadelede yer alarak çeşitli davalara taraf oluyoruz. Amacımız, yasal düzenlemelerin hayvanların haklarına daha fazla saygı gösteren ve onları koruyan bir şekilde iyileştirilmesine katkı sağlamaktır."
Yasa Dışı Üretim, Sokak Hayvanlarının Sorununu Derinleştiriyor
Barınma ve sahiplendirme konusunda yasa dışı üretimin ciddi anlamda problem oluşturduğunu ifade eden Kaya, "Yasa dışı üretim ve cins üretim devam ettiği sürece, sokaklardaki zor durumda olan hayvanları sahiplendirmemiz oldukça güç. Bu durum, gözü patlak, kuyruğu kopuk, baca kırık gibi insanların vicdanını etkileyen hayvanların sokaklarda daha fazla bulunmasına neden oluyor. Özellikle bu hayvanların genetik olarak hasta olma olasılığı, yasa dışı üretimin ve cins üretimin devam etmesiyle artmaktadır. Bu nedenle, bu tür üretimin yasaklanması önem taşımaktadır. Ancak, bu üretim pratiğinin devam etmesi durumunda sokaklardaki hayvanların sayısının kontrol altına alınması ve onlara uygun bakım sağlanması oldukça zorlaşmaktadır. Sokak hayvanı problemi dediğimiz bu başboşluk, aslında belediye ve devlet tarafından yaratılmaktadır." dedi.
