Mehmet KÜÇÜKEKEN'in 16 Mayıs 2023 tarihli yazısı: Makro Ekonomi Projesi - 1

"ÜRETİM MODELİ İÇ DİNAMİKLERİNDE ÇARPAN ETKİSİ OLUŞTURMA İLKELERİ İLE ARTAN İÇ TALEBİN GETİRDİĞİ REFAHIN MAKRO EKONOMİ ÜZERİNDEKİ POZİTİF YÖNLÜ SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME ETKİSİ" -1

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ekonomik Programlar ve Araştırmalar Genel Müdürlüğünün koordinasyonunda Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığının kendi görev alanları kapsamında aşağıdaki hususlar belirtilmiştir.

Fahiş Fiyat Artışlarına Yönelik Tedbirler:

1- Küresel Ekonomideki Gelişmeler:

2020 yılından itibaren Kovid-19 salgının bir sonucu olarak küresel tedarik zincirinde bozulmalar yaşanmıştır. Ülkeler bu dönemde özellikle sağlık ve sosyal politikalar bağlamında ilave mali yüke katlanmıştır. 2021 yılının ikinci yarısından sonra toparlanmaya çalışan küresel ekonomi, geçtiğimiz Şubat ayında başlayan Rusya-Ukrayna savaşıyla yeni bir şok dalgasına maruz kalmıştır. Bu şok dalgası özellikle enerji ve gıda fiyatları üzerinde etkisini göstermiştir.

Ayrıca pandemi sonrası küresel düzeyde yaşanan arz-talep uyumsuzlukları ve kuraklık gibi bazı bölgesel faktörler nedeniyle yüksek seyreden enerji ve gıda fiyatları, Rusya'ya uygulanan yaptırımlar ve Rusya'nın bunlara karşılık vermesiyle daha da tırmanmıştır.

Brent petrolün varil fiyatı ortalaması 2020 yılında 43,2 dolar, 2021 yılında 70,9 dolar, 2022 yılında ise ortalama 104 dolar seviyesine yükselmiştir. Doğal gaz ve kömürde ise çok daha hızlı fiyat artışları yaşanmıştır. Avrupa'da ortalama doğalgaz fiyatı 2020 yılında megavat saat başına 9,6 avrodan 2021 yılında 47,5 avroya; 2022 yılındaysa ortalama 121,9 avroya yükselmiştir. Böylelikle doğalgaz fiyatları, 2 yıl gibi kısa bir sürede 10 kattan daha fazla bir artış göstermiştir.

Enerji maliyetlerindeki artışla birlikte ulaştırma maliyetlerinin de yüksek seyretmesi küresel ticaret hacmini ve dolayısıyla küresel büyümeyi zorlayan unsurlar olarak ön plana çıkmıştır.

En büyük hububat üreticisi olan iki ülkenin savaşa girmesi, Kovid-19 döneminde ve Rusya- Ukrayna savaşında alınan dış ticaret tedbirleri küresel anlamda gıda fiyatlarını artırmıştır. Bu bağlamda, dünyanın karşı karşıya kaldığı enflasyon sorununa yükselen enerji maliyetleri ve gıda emtialarındaki artışlar en önemli katkıyı vermiştir.

Diğer taraftan Çin yönetiminin ortaya çıkan yeni vakalar karşında uyguladığı sıkı tedbirler, tüm dünya ekonomisine tesir etmiştir. Bu gelişmeler karşısında küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentileri 2022 ve 2023 yılları için büyük ölçüde aşağı yönlü revize edilmiştir. IMF Nisan ayında küresel ekonomi için 2022 ve 2023 yıllarında yüzde 3.6'lık büyüme rakamları öngörürken bunu 2022 için yüzde 3,2'ye; 2023 yılı için de yüzde 2,9'a indirmiştir.

Öte yandan IMF, büyüme beklentilerini küresel ekonomi için düşürürken Türkiye için yükseltmiştir. Türkiye için 2022 yılı büyüme beklentisi yüzde 2,7'den yüzde 4'e; 2023 için de yüzde 3 olan beklenti yüzde 3,5'e çıkarılmıştır. Bu durum, büyüme bakımından ekonomimizin küresel ekonomiden pozitif ayrıştığını göstermektedir.

Bireylerin yatırım aracı olarak gördüğü FAİZ, BORSA ve DÖVİZ sadece tasarruf aracı  olmakla birlikte tarafımca aynı zamanda ÜÇ KAĞIT EKONOMİSİ olarak değerlendirilmektedir. FAİZ tasarrufu, bireyin inancına yönelik negatif etkiler sağlarken DÖVİZ tasarrufu, ülkenin değerlerine olumsuz etki yapmaktadır. BORSA ise ülkemizdeki yapısı ile şans oyunundan ileri gidememektedir.


FAİZ, BORSA, DÖVİZ 

Özellikle Kovid-19 döneminde uygulanan genişlemeci politikalardan sonra ABD Merkez Bankası Fed'in uyguladığı yüksek faiz artışları doların değerlenmesine yol açmıştır. Dolardaki yükseliş, diğer para birimlerindeki değer kaybıyla enflasyonist baskıları artırırken, küresel ticareti de olumsuz yönde etkilemiştir.

Üst üste gelen bu şoklar ABD ve Avrupa ekonomileri de dâhil birçok ülkenin son 40 yılın en yüksek enflasyonuyla karşı karşıya kalmasına sebep olmuştur.

2- Türkiye Ekonomisi Gelişmeleri:

Ülkemiz 2021 yılında salgın koşullarına rağmen yüzde 11 oranında büyüyerek son on yılın en yüksek performansına ulaşmış ve G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomi olmuştur. Ekonomimiz, 2022 yılının ilk çeyreğinde de yıllık bazda reel olarak yüzde 7,3 büyüyerek güçlü performansını devam ettirmiştir.

2002 yılında Türkiye'nin dünya ihracatından aldığı pay yüzde 0,55 iken, 2021 yılında yüzde 1 eşiğini aşmıştır. 2022 yılında ihracat yıllıklandırılmış olarak 248,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2022 yılı sonu 250 milyar dolar olan ihracat hedefinin aşılması beklenmektedir.

Bu gelişmeler, istihdam seviyesine de olumlu yansımıştır. Mevcut durumda toplam istihdam 30,9 milyon kişiye ulaşmıştır. Salgının derinden hissedildiği 2020 yılı Nisan ayına göre oluşturulan ilave istihdam da 5,5 milyonu aşmıştır. Böylece salgın öncesi döneme göre OECD ülkeleri arasında istihdamını en çok artıran ülke Türkiye olmuştur.

Diğer taraftan dünyada yaşanan küresel şokların emtia fiyatlarında neden olduğu ciddi artışlar ithalatımızı olumsuz etkilemiştir. Nitekim 2022 yılının ilk yedi ayında ithalatımız 206.4 milyar dolara ulaşmıştır. Bu artışın en temel sebebi geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 3 kat artan enerji maliyetleri olmuştur. Enerji maliyetlerindeki artış, ülkemiz gibi gelişmekte olan ve enerjide yüksek oranda dışa bağımlı ülkelerde daha etkili olmuştur.

Gelinen aşamada, küresel zorlukların arttığı 2022 yılının ilk 7 ayında dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de enflasyonist baskılar artmış ve yıllık tüketici enflasyonu Temmuz ayında yüzde 79.6 seviyesine yükselmiştir.

Ağırlıklı olarak küresel gelişmelerin ve maliyet artışlarının olumsuz yansımalarının görüldüğü bu konjonktürde artan hayat pahalılığına karşı vatandaşları korumak amacıyla gerekli adımlar atılmaktadır. Bu çerçevede, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar, vergi indirimleri ve sübvansiyonlar aracılığıyla temel ürünlere erişimin kolaylaştırılması ve enflasyonun olumsuz etkilerinin hanehalkına asgari düzeyde yansıtılması amaçlanmaktadır.

DEVAM EDECEK…