1910 yılında, Amerika Birleşik Devletleri'nin doğusunda, havacılık dünyasında önemli bir dönemeç yaşandı. Bu dönemde, insanlı uçuş henüz başlangıç aşamasındayken, Walter Wellman’ın liderliğindeki bir ekip, Atlantik'i geçmeye yönelik bir zeplin yolculuğuna çıktı. Bu yolculuk, havacılık tarihine ilginç bir katkı yapacak bir hikâyenin başlangıcını işaret ediyordu.
Wellman ve ekibi, zeplinleriyle birlikte Atlantik'i geçmek için hazırlıklarını tamamladılar ancak bu tarihi yolculuğun unutulmaz bir parçası, geminin maskotu olan bir kedinin hikâyesiydi.
Kiddo adı verilen bu kedi, başlangıçta tarihi yolculuğun bir parçası olmak istemedi. Ancak, zamanla sakinleşti ve gemi yolculuğuna devam etti. Özellikle kedi, bir uçaktan yapılan ilk kablosuz yayının konusu oldu.
Zeplin Amerika, motor arızaları ve kötü hava koşullarıyla mücadele ederek zorlu bir yolculuk geçirdi. Ancak, gemi Bermuda yakınlarında terk edildi ve mürettebat kurtarıldı. Kiddo da hayatta kaldı ve mürettebatla birlikte New York'a döndü.
Bu olay, teknik olarak başarısız olmasına rağmen, havacılık tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. Amerika, o güne kadar hiçbir zeplinin ulaşamadığı bir mesafeye gitmişti ve insan yapımı uçan makinelerin okyanusları geçme hayalini gerçeğe daha da yaklaştırmıştı.
Gemi mürettebatı, kahramanlar gibi karşılandı ve Kiddo'nun öyküsü birçok kişiyi etkiledi. Kedi, daha sonra havacılıktan emekli oldu ve Washington DC'de bir aileyle birlikte yaşadı.
