Mert Can Duman'ın 8 Şubat 2023 tarihli yazısı: Karmakarışık

Zor zamanların tam ortasındayız.

Bir yanda bambaşka hayallerle uyanmayı dilediğimiz bir sabaha kapkara bir haberle uyanmak…

Bir ‘an’da her şeyin yerle bir olması…

Birkaç saniye içerisinde yitip giden hayaller, hayatlar…

Önce bir belirsizlik, sonrasında ise gelen kara haberlerle içimizin dağlanması…

Felaketin merkezinden gelen görüntülerde başınızı nereye çevirseniz bir yıkıntı…

Yıkılmanın binalara mahsus olmadığını çok acı bir şekilde öğrenmek… Yıkılanın hayatların ta kendisi olması.

Çaresizliğin hayatı durma noktasına getirmesi.

Çöken karanlıktan, çöken soğuktan kilometrelerce ötede korkmak…

Yorgunluktan uykuya teslim olmak ancak uyumaktan utanmak…

İnsanların hayalini kurup da sahip olduğu dört duvar onlara mezar olurken nasıl uyunur ki zaten…

İnsanın insanlığından utandığı zamanlar…

Çaresizlik… Daha çok çaresizlik… Daha çok…

Bütün bu yaraların nasıl sarılacağını düşünürken kendini derin bir teessürde bulmak…

Giderek umutsuzluğa kapılmak, umutsuzluğa kapıldıkça rahatça aldığın nefesin hakkını veremediğini düşünmek…

Diğer yanda giderek seyrekleşen mucize haberleriyle bir anlığına mutlu olmak…

Eşini, dostunu, yakınlarını, yakınlarının yakınlarını düşünürken güzel haberlerini almak…

Ekran başında, telefonun ucunda ‘gelen her seste’ yeni bir umuda sahip olmak…

Hayat var olduğunca umuda daima sahip olmak…

Sahip olduğumuz yegâne gücün birlik, beraberlik ve dayanışma olduğunu hatırlayıp da yılmadan, yorulmadan yeniden işe koyulmak… İnsanın elinden ne gelirse…

O acı soruyu tekrar duyduğumuz, çok ama çok zor bir dönemin tam ortasındayız. Allah ülkemize ve milletimize dayanma ve üstesinden gelme gücü versin. Çok zorlanacağız evet ancak yine biz başaracağız. Birlikte…