Ekonomik sıkıntılarla boğuşan vatandaşların hafta başında bir çok ürüne gelen zamlarla daha büyük ekonomik sıkıntılarla boğuşmaya devam edeceği anlaşılıyor.
Hafta başından itibaren yapılan zamları hatırlayacak olursak;
Çaykur, çaya ortalama yüzde 43.71 oranında zam yaptı. Çaykur'un haziran ayında çaya yüzde 10-15 oranında bir zam daha yapabileceği iddia ediliyor.
Türkiye Tekel Bayiler Platformu Başkanı Özgür Aybaş Aybaş, "Mey zammı" diyerek sosyal medya hesabından listeyi paylaştı. Buna göre 70’lik Yeni Rakı, 249 TL’den 283 TL’ye çıktı. Yeni Seri rakı ise 319 TL oldu.
Özgür Aybaş, Türk kahvesine yüzde 21, küp ve toz şekere ise yüzde 20 zam geldiğini açıkladı.
Mutfakların olmazsa olmazı tuzun da fiyatı bir yılda üçe katlandı. Farklı marketlerde 18 Mayıs 2021’de 4 lira ila 5 lira 80 kuruş arasında değişen fiyatlarla raflarda yerini alan ürünün fiyatı iki katına çıktı. Zincir marketlerde yarım kilogramlık tuzun fiyatı 11 liraya dayandı.
İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası, güncel euro kurunun yüzde 40'ı olarak uygulanan 6,2925'lik ilaç kurunun yüzde 70'e çıkması talebinde bulundu. Bu talebin gerçekleşmesi durumunda ilaç fiyatlarına yüzde 75 zam gelecek.
Yumurta Üreticileri Merkez Birliğinin açıklamasına göre büyük boy yumurtada artış yüzde 10 olurken orta boyda fiyat artışı yüzde 12,5 olarak gerçekleşti.
Ürün ve hizmetlere yapılan zamlar vatandaşların hayatlarını zorlaştırırken, bu dönemlerde devletin vergi gelirlerinde artışlar yaşanıyor. Özellikle yüzde 70’e dayanan dolaylı vergilerdeki artış bütçe gerçekleşmelerini de etkiliyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığının nisan ayına ilişkin merkezi yönetim bütçe verilerine baktığımızda vergi gelirlerinin arttığını görüyoruz. Lakin merkezi yönetim bütçesi açık vermeye devam ediyor.
Nitekim, merkezi yönetim bütçesi nisanda 50,2 milyar TL açık verdi. Önceki ay bütçe 69 milyar TL'lik açık vermişti. Nisan ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 214,3 milyar TL, bütçe gelirleri ise 164,1 milyar TL olarak kaydedildi.
Bir süre önce yürürlüğe konulan kur korumalı mevduat sistemi nedeniyle Hazine’nin kasasından 4.5 milyar lira çıktı. Hazine bu miktarı borçlanarak ya da vergi gelirlerinden ödedi.
Bu arada enflasyona endeksli iç borçlanma modeli de Hazine’yi büyük bir faiz yüküyle karşı karşıya bıraktı. Hazine’nin ‘enflasyon arttıkça artan' faizlerle yaptığı borçlanma 3 kat birden yükseldi.
Hazine yurt içinden aldığı TL borca Mart 2017'de yüzde 11.4, Mart 2021'de yüzde 15.4 faiz ödeyen Hazine, bu yılın aynı ayında yüzde 25.6 bileşik faiz ödemek zorunda kaldı.
Tarım üretici enflasyonunun yüzde 85’e dayandığı günümüzde gıda fiyatlarına yapılan zamların önüne geçebilmek ve hayat pahalılığını önlemek için çiftçiye daha fazla destek vermek gerekir.
Gıda enflasyonunun kontrol altına alınması enflasyonu dizginleyebileceği gibi Hazine’nin borçlanma maliyetlerini de aşağı çekecektir. Türkiye bir an önce faiz-enflasyon ve kur sarmalından kurtulmalıdır.