Memnun olma, sevinç duyma, sevinme anlamlarına gelen memnuniyet, memnun sözcüğünden türer. TDK Türkçe Sözlük’e göre memnun: “Herhangi bir olaydan veya durumdan ötürü sevinç duyan, kıvançlı, mutlu” anlamındadır. TÜİK’in düzenli olarak yayınladığı (18.02.2021 tarihli 37209 sayılı) Yaşam Memnuniyeti Araştırması’na göre Türkiye’nin %48,2’si mutlu! Araştırma 2019 verileri ile 2020 verilerini karşılaştırıyor. Geçen yıla göre mutlu olduğunu ifade edenlerde düşüş, mutsuz olduğunu belirtenlerde ise artış var. Araştırmaya göre; “Bireylerin mutluluk kaynağı olan kişiler incelendiğinde; kendilerini en çok ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı, 2020 yılında %69,7 olurken bunu sırasıyla; %15,0 ile çocuklar, %4,2 ile kendisi, %3,6 ile anne/baba, %3,5 ile eş ve %2,2 ile torunlar takip etti.”. Detaylar için www.tuik.gov.tr adresine bakılabilir.
Araştırmanın kapsam alanı ve detayları verilerin ortaya çıkışını etkiler. Etrafımızdaki somut gerçeklik ile uyuşabilir veya uyuşmayabilir. Konunun ilgilileri ve uzmanlarını gerekli açıklamaları yapacaktır elbet… Araştırmanın başlığından hareketle bizler de sizlere soralım: Yaşamınızdan memnun musunuz? Mutlu musunuz? Peki neden? Verilecek cevaplar hayatın neresinde olduğunuza dair ipuçları yakalamanızı sağlayacaktır. Mutluluğun formülle arandığı, taklit mutlulukların sosyal medyadan takip edildiği, mutsuzlukların sahnelendiği, her şeyin görüntülenmeye çalışıldığı, maddi ve manevi zorlukların katlandığı bir dönemde memnun olmak da zor açıkçası. Ben de diyorum ki insan hayata karşı kabul geliştirebilmeli. Tamah etmeyen, yokluğa şükretmeyen. Var olanı değerlendiren, öz kaynakları ile üretebilen. Daha iyisinin daha güzelinin mümkün olduğu bilinciyle mücadele eden bir kabul. Hayatın akışına, doluluğuna, tezatına karşı ayakları yere sağlam basan kabul. Kendine dönük, kendinde hareketle dışa dönük. Memnuniyetini ve mutluluğunu başkasına bağlamayan anlayışla yaşayan kabul. Böylesine bir kabul hayatınızın neresinde?
Zaman zaman dile getiriliyor; kültürel yozlaşma, toplumsal kutuplaşma, aile bağlarının çözülüşü… Evet hepsi hepsi de gerçekleşiyor. Sadece siyasi tetiklemeler ile değil toplumsal olarak kökten ve tamamen değişiyor. Dönüşüyoruz. Böylesine dönüşüm esnasında yaşam memnuniyetimiz aynı kalabilir mi? Sözgelimi sizin çocukluğunuzdaki sizleri mutlu eden oyuncak, şeker veya nesne bugünkü bir çocukta aynı etkiyi yaratabilir mi? Hayatın ve toplumun dönüştüğü yerlerde aynı kalma çabası ve başkasına bağımlılık memnuniyetin katilidir.
Faili başka yerde aramaya lüzum yok. Hayata karşı geliştirilen kabulün niteliği memnuniyetinizi ve mutluluğunuzu belirleyecektir. Eğer memnun değilseniz hayatta neleri kabul ettiğinizi ve etmediğinizi düşünerek yola koyulabilirsiniz…