Milyonlarca gence üniversite kapılarını aralayacak olan YKS süreci sona erdi. Öğrenciler büyük umutlarla sınava girdi. Kiminin sınavı iyi geçti kimi önümüzdeki seneye umutlarını bıraktı. En çok üzülenlerse tüm yıl emek vermesine rağmen sınava geç kalarak sınav salonuna giremeyen öğrenciler oldu.
Hayalleri ve umutları gelecek yıla kalan öğrencilerin dile getirdikleri ise genelde aynıydı. Geleceğim elimden gitti... Hayatım kaydı... Her şey bitti... Tüm emeklerim boşa gitti... İşte bu sözler gençlerin içinde bulunduğu ruh halini ortaya koyuyor. Üniversite sınavlarına tıpkı diğer sınavlarda olduğu gibi hayati anlamlar yükleniyor.
Ancak gençlere şunu hatırlatmak gerekiyor ki hayatın kendisi de bir sınav. Ve her zaman başarılı olmak zorunda değiliz. Hayat, sınavdan başarılı olanlar için farklı başarısız olanlar için farklı yenilikler getirebilir.
Bugün sınavı kötü geçen herhangi bir üniversiteye yerleşemeyen öğrenci belki önümüzdeki sene çok daha iyi bir üniversiteyi kazanacak. Şunu da söylemek gerekir ki herkes üniversite eğitimi almak zorunda da değil. Bugün üniversite okumayan patronların, üniversite hatta yüksek lisans mezunu kişilere iş imkanı sağladığını görebiliyoruz.
Her olanda ve olmayanda hayır olduğunu düşünen biri olarak gençlere tavsiyem şudur: Hayalleriniz için elinizden gelen her şeyi yapın. Ancak sonrasında akışa bırakın ve akışta kalın...
Olmayan şeyler için üzülmek, kendini yıpratmak ve yetersiz hissetmek başarı getirmeyeceği gibi psikolojik sorunları da beraberinde getirecektir.
Bunu yapmaya kendinize bu kadar zarar vermeye ne gerek var? Sözün kısası; hayallerinize giden yolda elinizden gelen her şeyi yaptıktan sonra akıştaysanız en büyük sınavı başarıyla atlattınız...