İlginçtir;

Bu yıl lojistik, mazot maliyetleri de eklenince çok pahalı olmasına rağmen kurbanlıkların büyük çoğunluğu satıldı. Bayramda da satış olası.

Kurban pazarlarında besicilerin fahiş, kasıtlı fiyat artışı yoksa sıkıntı ortada...

Et ve süt besiciliği sektör uzmanlarının tezlerinin özeti şöyle:

“Doğurgan hayvanla, damızlık, buzağı yetiştirme ve kesim politikaları yanlış ya da yetersiz kaldı son dönemde yazık ki...

Yine çoğu mezbahalarla, fabrika ve et işleme kesimhanelerinde yeterli ve etkin kontrol olmadığı”  iddiaları söz konusu...

Sektöre hakim iddia sahipleri pek haksız da sayılmaz sanırım.

İddialar şöyle devam ediyor:

“Son dönemde yurt genelinde artan maliyetler yüzünden mezbahanelerde ama bilerek, ama bilinçsiz kesim hataları yapıldı maalesef.

Hep dişi, yani doğurgan, sütte veren, hatta hamile inekler kesildi.

Yeni nesil buzağılar yazık ki doğamadı.

Dolayısıyla damızlıklar da, nesilleri de maalesef yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Besicinin, süt üretenin yıllardır gözü gibi bakarak geleceğe yatırımını yaptığı sonraki nesiller bozuldu bir bakıma yazık ki ...”

Özellikle Kurban pazarlarında, kasap ve şarküterilerde; kuzuların, koçların, danaların, tosunların, boğaların fiyatının artmasının ana sebepleri işte böyle özetlenebilir.

Daha mazota, nakliyeye, işçiliğe, yeme, samana vs. gelen fahiş zamları saymadık bile.

Zira, kurban pazarlarında yaklaşık 1 ton gelen tosun; 70 ila 90 bin Lira aralığında görücüye çıkıyor.

Bu rakamlara alabilen ise haliyle tek tük...

O da kazancı genelde dövize endeksli çok yüksek gelirli pek mutlu azınlık ancak bu rakamları zorlanmadan verebiliyor.

Dar gelirliye gelince... %30’luk 5.500 liralık asgari ücrette yetersiz kaldı. Emekli, işçi ve memurun temmuz zamları da geçinmeye yeterli gelmeyecek elbet.

Nasıl yeter ki? Her şey adeta ateş pahası!

Maaşa zam geliyorda etiketler yerinde mi sayıyor?

Dar gelirli, bırakın kurban kesebilmeyi, ancak yamacından iç geçirerek, seyrederek geçebiliyor kasabın, şarküterinin, kurban pazarının

Karnını ancak doyurma derdinde zira.

Varın gerisini siz hesaplayın.

Kurban pazarlarında cılız kiloda, vasat küçükbaş koyun bile 3.500 liradan satışta. Buna rağmen alabilen ziyadesiyle az.

Neden mi?

Nedenini ana sebeplerden, yani tersten okursak kusura bakmayın ama hak ettik biz bu fahiş fiyatları bence.

“Biz hak ettik...” derken orta ve dar gelirliden bahsetmediğimi sanırım anlamışsınızdır.

Tarım, besicilik, hayvancılık politikamız, et yetiştirme, kesim, süt ve damızlık üretim süreçlerimizde yetersizlik, denetimsizlik var maalesef.

Sebep mi?

İşte size sebep/sonuç ilişkisi...

Samanın kilosu 2021 Kurban Bayramı’nda 0,55 kuruştu...

Bu yıl 1 kilo samanı 2.5 liraya alabiliyor besici.

Tam 5 kat artmış besicinin ve kurban pazarının vazgeçilmezi...

Besicinin en önemli gider kalemleri arasında şüphesiz saman ve yem bulunmakta...

Geçen yıl, 130 liraya alınabilen 1 kiloluk yem, bu kurban öncesi tam 400 lira...

Geçen yıl, kurban pazarlarında işçi maliyeti ortalama 4000 lira iken bu yıl aynı işçi 8000 liraya çalışıyor.

“Kurbanlık neden pahalı?” yazı başlığımın cevabı sanırım anlaşılmıştır.

Bu yıl bayram, döviz getiren gurbetçi, hali vakti yerinde tuzu kuru azınlık kalantorlara sanırım!

Dar gelirli ve ailesi, evde çaresiz et getiren hayırseverin yolunu gözleyecek.

Anlayacağınız tuzu kurunun kurbanı, bayramı mübarek olacak bu yıl da!

Çoğunluğun boynu bükük, yüreği buruk kalacak.

Gel de bayram kutla!