Kadına karşı şiddet bugün maalesef dünyanın sorunu… Tüm ülkelerde ve kültürlerde kadınlar, şiddete maruz kalıyor. Öyle ki, Dünya Sağlık Örgütü 2000-2018 verilerine dayanarak hazırladığı bir raporda, dünyada tahminen 736 milyon kadının (yaklaşık her üç kadından biri) hayatlarında en az bir kere yakın ilişki partnerinin veya partneri olmayan birinin şiddetine maruz kaldığı belirtiliyor. Bu durum son 2-3 yılda da değişmiyor aslında. Yıllar geçse de kadınlar şiddete uğramaya devam ediyor.
Bianet raporlarına göre, 2020 yılında 284 kadının erkek şiddetine kurban gittiği belirtilmişti mesela. 2021 yılında ise, 339 kadının erkek şiddetine maruz kalarak hayatını kaybettiği raporlanmıştı. Yine 2021 yılında en az 793 kadının erkek şiddetine maruz kaldığı bildirilmişti. Bu sayılar bile, kadına yönelen şiddetin ne kadar derin olduğunu göstermeye yetiyor.
Peki kadınlar, tüm dünyada etkisini gösteren pandemi döneminde neler yaşadı? Bu soruya verilerle cevap vermeden önce şunu söylemek gerekiyor: Ev içi emeğin kadının omuzlarına daha çok yüklendiği pandemi döneminde, kadınların psikolojik veya ekonomik şiddete daha çok maruz kaldığı bir gerçek.
Küresel Eşitlik ve Kapsayıcılık Ağı Derneğinin hazırladığı rapora göre de kadınlar pandemi döneminde daha fazla şiddete maruz kalmış. 12 büyükşehirde kentsel ve kırsal alanda yaşayan kadınların görüşleri alınarak yapılan anket çalışması sonucunda ortaya çıkan rapora göre, kadınların maruz kaldığı en yaygın şiddet türü, psikolojik şiddet… Raporda medeni duruma göre şiddete uğrama oranına bakıldığında; evli ve bekar kadınların şiddete uğrama oranı birbirine yakınken, psikolojik şiddete uğrayan kadınların büyük bölümü bekar… Üstelik psikolojik şiddetin ispatı zor olduğu için kadınların kendini daha çaresiz ve değersiz hissettiği de belirtilmiş.
Aynı rapora göre katılımcılara “Evinizde ya da aile çevrenizde en çok kim tarafından şiddete maruz kaldınız?” sorusu da yöneltilmiş. Buna göre kadınların yüzde 60’a yakını anne, baba, erkek kardeş, eş, eski eş ve diğer aile büyükleri tarafından şiddete uğramış.
Özellikle pandemi döneminde sokağa çıkma yasaklarında da kadınlar en fazla psikolojik şiddete maruz kalmış. Raporda ortaya çıkan sonuca göre, sokağa çıkma yasaklarında kadınların yüzde 67’si psikolojik şiddete uğrarken, bunu yüzde 7 ile fiziksel, yüzde 6 ile ekonomik şiddet izlemiş.
Görüldüğü gibi kadınların maruz kaldığı her türlü şiddet, araştırmalarda sayılarla kendini gösteriyor. Sayılardaki artış ise, endişe veriyor. Öyle ki bir toplumun huzurlu olabilmesinin başlıca yollarından biri öncelikle şiddeti ortadan kaldırmaktan geçiyor. Ne yazık ki hiçbir toplumda şiddeti tamamen önlemek mümkün değil ancak olabildiğince şiddetsiz bir toplum yaratmak mümkün. Bunun yolu da sanırım ahlaktan geçiyor. Ahlak dediğimiz şey de tam olarak saygıyı öğrenmekten, kendini en iyi özelliklerle yetiştirmekten başlıyor bana göre…