Şükür, Kovid bitme noktasında...
Yaz geldi, tatil bölgeleri şenlenmeye başladı.
Artık tatil zamanı.
Tatil herkesin hakkıydı bir ara...
Şimdi ise, parası, daha doğrusu dövizi, çok yüksek geliri olana özel. Kalantora hak yani.
Rusya-Ukrayna Savaşı özellikle Antalya gibi tatil yörelerinde Kuzeyli yabancı turist sayısının azalmasına yansıdı. Batı Ülkeler de, turizmde malum döviz açığımızı tam kapatamayacak gibi.
“-Turizmcinin umudu bu yıl da yerli turist...”
Turizmci ve tur operatörlerinin söylemleri bu yönde.
Ama hiper enflasyon ve döviz kurlarının uçuşu, tatil yörelerinde de her kalemde fiyatlara ultra yansımış durumda...
Pandemi sonrası özellikle 2022 ile birlikte iliklerimize kadar hissettiğimiz hiper enflasyon, önce yerli tatilciyi, yani bizleri vurmaya devam ediyor.
Yerli tatilci yine dezavantajlı. Haksız mıyım?
Türkiye’deki az sayıda kalbur üstü, kaymak kazançlı, özellikle döviz getirisi anlamında imtiyazlı tabakasından değilseniz, herkesin ortalama durumu, imkanı belli...
Haa, bir de yurt dışında kazandığı dövizi buraya aktaran, aktarırken de pahalılığı bizler kadar asla hissetmeyen, hatta herşeyi geldiği ülke ile kıyaslayarak makul ve ucuz sanan gurbetçilerimiz var.
Öyle ya, bozdurulunca kurdan mütevellit kaymaklı hale gelen dövizi Türkiye’de harcayan gurbetçi ile yine döviz getiren yabancı turistler, malum fahiş fiyat kapanının dışında kalıyor her alanda ...
Kısaca her kim olursa döviz kazananla, bozdurup tomarla harcayana turizm cennetlerimizde tatil neredeyse “bedavadan biraz pahalı...” kıvamında...
Ama durun. Ultra artan fiyatlar, kimi döviz harcayan tuzu kuruları bile isyan ettirir türden duruma ulaştı.
Özellikle Bodrum’da, Çeşme’de, Marmaris’te, Kaş’ta, Kalkan’da konaklama, eğlence ve yiyecek fiyatları adeta uçuşta.
Döviz, kur, Türk Lirası, zam, enflasyon canavarı temalı yazımı okurken bunaldınız biliyorum. Durun sizleri biraz eski fiyatlara götüreyim.
Nispeten eski fiyatların hayalini kurarak neş’elenesiniz diye...
Yaz tatili sezonunun başlamasıyla tekrardan gündeme oturdu ultra fahiş lahmacun fiyatı...
Bu sene yine pahalılıkta bir numara Lahmacun ve ayran...
Malum “kazıkçı menü” fiyatları üzerindeki biz züğürtlerin çenesini yoran tartışma, Kebabın Başkenti Gaziantepli lahmacun ustalarını bile isyan ettirmiş.
Bodrum, Çeşme, Marmaris, Antalya Konyaaltı’nın ultra lüks beach-plajlarında ortalama 200-300 Lira aralığında satılıyor sadece bir adet lahmacun...
Maalesef içinde bulunduğumuz ekonomik durum itibariyle trajikomiktir ki, Bodrum’da lahmacun fiyatı 20 kilometre içinde değişiyor.
Mesela; Bodrum semt pazarında 15, plajda 300, lüks teknede ise 450 Lira bildiğimiz lahmacun.
İnsanın Bodrum pazarından alıp, teknede yiyesi gelir.
Ya sabır...
Aslında Ülkece her türlü ağlanacak halimize acı kahkahayla asabiyet ayarsızlığından gülmek bu yaz da böyle olsa gerek. Yanılıyor muyum?
Tüm gerçekliği ile Bodrum destinasyonu, yine uçuk fiyatlarıyla böyle açtı sezonu.
Gastronomi kenti Gaziantep’de ise Anadolu’nun mert insanı farkı var elbet.
Antepli dünyaca ünlü Ustalarımız, “gelin bize, kebabın Başkentine. Mis gibi lahmacunun yanında hem de müthiş yemyeşil garnitürüyle ortalama 10 TL’ye yenebilir...” diyor.
Hatta isyan ediyor haklı olarak; eli açık, gönlü bol, Allah korkusu olan canım Antepli Ustalar.
Öyle ya, artık lüks destinasyon yöreleri olarak anılan tatil bölgelerinde satılan bir lahmacun fiyatına Gaziantep’te lokasyona göre en az 20-25 lahmacun yenilebildiğini hatırlatmak önemli...
Sadece lahmacun kebap mı tatil ihtiyaçlarımızı sekteye uğratan?
Elbette değil.
Her şey dahil ultra lüks otel fiyatları da sezonda gecelik kişi başı 20-25 bin Liralarla anılıyor malum lokasyonlarda...
“Her gün bir limanda 5 yıldızlı lüks otel konforundaki kruvaziyer gemi turlarına ilgi artıyormuş...” diyollaa ama ay sonunu zor getiren Türk tatilcinin bundan haberi yok yazık ki!
Gerçekliğe dönersek ortalama butik oteller bile gecelik kişi başı fiyatlarıyla adeta beyin yakıyor. Cüzdanı zorluyor.
Lüks tatil beldelerimizdeki kiralık villalar ise lokasyonuna göre adeta uçuşta.
Ultra lüks villaların; aylık 250 bin Lira ile 1,5 milyon Lira arasındaki akla ziyan kiralama fiyatlarının detaylarına girmiyorum bile!
Sabrımız daha da zorlamamak lazım.
Orta-alt gelir grubu yerli tatilcinin önceden özgürlüğü ve tercihiydi çadır tatili... Çadır ve kamp malzemeleri şimdilerde maalesef el yakıyor.
Pandemi ile çekme karavanlar da keza artık lüks hale gelirken, ilginçtir karavan parklarında ise yer bulunamıyor.
Ya Pansiyonlar?
Dar gelirli vatandaşla, özellikle öğrencinin makul fiyatlı gözde tatil mekânıydı eskiden pansiyonlar.
Şimdilerde ise, sayfiye doğa mekanları ile kıyı sahillerimizdeki sinekli, kıytırık pansiyonlar bile uçmuş...
Konaklama, tencere tava dışında hiçbir oda hizmeti bulunmayan bungalovlarda lüks otellerle yarışır fiyatta!
“Kazık” modasına çabucak uyum sağlamış maalesef çadır/kamping işletmecileri de!
Pandemi ile maliyetlerini, ekonomik krizle daralan piyasayı adeta bahane etmiş, üstelik krizleri hanesinde fırsata dönüştürmüş turizmci bozuntuları bu sezon artmış yazık ki.
Zira oda kahvaltı sinekli pansiyonlar, dar gelirliye geçen yılki 4 yıldızlı lüks otel mertebesi; gecelik 500 ila 1500 Lira arası fiyat çeker olmuş. Allah’tan kormazlar.
Alt ve orta gelir grubu için hesaplı ve alternatif olabilir diye sizler için seçenekleri araştırayım dedim. Şoktayım!
Akdeniz’in incisi Antalya’da, kamuya ait misafirhanelerle sosyal tesisler de maalesef yüksek zamlı fiyat artışı modasına uymuş. Yazık!
Örneğin; Antalya’daki bir devlet Üniversitesi’ne ait Kemer Adrasan Sosyal Tesisleri’nde bile yarım pansiyon standart 1 oda fiyatı günlük tam; 1.600 Lira, iyi mi?
Kalabalık çocuklu bir aile, Üniversite’nin Adrasan Sosyal Tesisi’nde, haliyle 2 oda kiralasa, örneğin 10 gün konaklamak için; tam 32 bin Lira ödemek zorunda.
Üstelik burası bir devlet Üniversitesi’nin nispeten hesaplı tatil alternatifleri arasında güya.
Daha 32 bin liralık yarım pansiyonluk Tesis’teki hesaba; ekstraya giren Ailece öğle yemeği ile uzun yol vs. diğer zaruri tatil harcamalarını katmadım bile!
Antalya, İzmir, Muğla gibi şehir merkezdeki halka açık kamu kurumu misafirhaneleri ile sosyal tesislerinde bile günlük oda kahvaltı fiyatı ortalama 500 Lira civarı.
Dikkat edin, memur,işçi ve dar gelirli için güya maaş oranlarına göre belirlenen malum fiyatlar, kamu kurumlarına ait.
Nispeten hesaplı güya.
Varın, kıyı sahillerdeki diğer özel konaklamalarla, restoran ve kafe tarifelerini siz hesaplayın.
Zira, ben haliyle üzüldüm, gerildim ve işin içinden maalesef çıkamadım.
Ez cümle, yılda bir kez birkaç gün ailece tatil anasının ak sütü kadar hakkı olan insanımızın sabrına ve cebine göz diken fahiş fiyatlarla zirveye oynarlarsa cidden isim isim ifşalayacağım!
Zamda zirveye koşan hava, deniz, kara ve tren olmak üzere şehirler arası toplu ulaşımla, fahiş akaryakıt fiyatlarını da ekleyelim.
O sebep, cidden yaz tatili, şehir dışında bayram izni, biz Türk vatandaşlarına sanırım bu yıl hayal gibi.