Bayramlar…
Bayramlar…
Bayram gelmiş hoş gelmiş. Geçmiş bayramlara özlemle, şimdi ki bayramları yazmak istedim. Şimdi ki bayramlar sanırım sadece tatile çıkmak olarak kabul ediliyor. Bayram gelmiş, hoş gelmiş yerine, yaşasın tatil deniliyor. Bayram tatili hafta sonu ile birleşmiş mi, kaç gün tatil verilmiş, çoluk çocuk toplaşıp bu bayramda nereye gidelim, neredeyse büyük bir çoğunluk hep böyle düşünür olduk. Günler öncesinden rezervasyonlar yapılıp, tatil heyecanı yaşanmaya başlıyor. Tatil beldelerine giden insanlar nedeniyle şehirler boşalıyor. Büyüklerimizi yalnız başına bırakıp gidiyoruz. Bayram sabahında sadece dijital çağın nimetlerinden faydalanıp, onlarla görüntülü bayramlaşma yapıyoruz. Dokunamıyoruz, sarılamıyoruz, o ton ton yanaklarından sevgiyle bir öpücük alamıyoruz.
Oysa; bayramların maneviyatını birlik ve beraberlik içinde ailelerimizle , dostlarımızla şeker tadında yaşayabilsek ne güzel olurdu. Bayram gelenekleri eskilerde kalsa da, biz yine de çocuklarımıza bu gelenekleri öğretelim, onlara bayramların manevi huzurunu yaşatalım. Çocuklara, çocukluk çağlarında aileleri tarafından ne öğretirilerse büyüdüklerinde, onlarda çocuklarına ailelerinden öğrendiklerini yaşatırlar. Bayram dendiği zaman yüzümüzde mutlu ve uzaklarda kalan bir çocukluğun tebessümünü yeniden yaşayalım. Kaybettiğimiz büyüklerimizi, dostlarımızı, arkadaşlarımızı yattıkları yerlerde ziyaret edelim, dua edelim. Yattıkları yer incitmesin, nurlarda uyusunlar. Bayramlar herkeste olduğu gibi bana da hep çocukluğumu hatırlatır.
Ah ..! Nerede o bayramlar…
Bayramların, heyecanı ve özlem duyduklarımızı hatırlattığı için iyi ki varlar. Geceden başucuma koyduğum kırmızı rugan pabuçlarım, fiyonklarla süslü dantelli elbisem, taşlı- tuşlu tokalarım , belime kadar uzamış , gürlüğünden, başım ağrımasın diye annemin aralardan makasla kestiği saçlarım. Dantel fırfırlı soket çoraplarım , ne kadar bayram harçlığım olacağına hesap ederken, heyecandan uyuyamadığım arefe gecesi. Büyüğün sayılıp, küçüğün sevildiği, bayram namazından dönemeleri beklenen babanın, dedenin, ağabeyin camii dönüşü, küçükten büyüğe sıraya girip, bayramlaşılan huzur dolu bayram sabahları, ailecek oturulan sevgiden zengin bayram sofraları. Lunaparka gidilip, pamuk şekerlerimiz ellerimizde neşe içinde geçen bayram günleri. Yeni dünya düzeninde geçmişe, değerlerimize özlem duyuyoruz. Yeni yetişen nesillere, dünün çocukları, bugünün yetişkinleri olarak kaybolmaya yüz tutmuş kavramları, geleneklerimizi anlatmamız sanırım bizlerin en kutsal görevi olmalıdır. Bayramlar anlatılmalı, geleneklerimiz yeniden kazandırılmalıdır.
Bayramlar nedir ki, denilmemeli. Bayramlar;
Bayramlar;kavuşmadır…Bayramlar, barışmadır…
Bayramlar paylaşmadır…
Bayramlar hatırlamaktır, hatırlanmaktır…
Bayramlar sevgidir, saygıdır…
Sevdikleriniz ve sevenlerinizle birlikte sağlıklı , huzur dolu nice güzel bayramlar diliyorum. Mübarek Ramazan bayramınızı kutluyor , sevgi ve saygılarımı sunuyorum.