SEDA TOLMAÇ
Türk Veteriner Hekimleri Birliği(TVHB) tarafından düzenlenen “Dünya Zoonoz Hastalıklar Günü” programı çevrim içi olarak gerçekleştirildi. Hayvan ve insan sağlığını korumak amacıyla zoonoz hastalıklara karşı toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla, her yıl 6 Temmuz’da kutlanan Dünya Zoonoz Hastalıklar Günü’nün bu yılki teması “Zoonotik Bulaşma Zincirini Kıralım” oldu.
TVHB tarafından Kurban Bayramı öncesinde, çevrim içi olarak gerçekleştirilen “Dünya Zoonoz Hastalıklar Günü” programında, Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Harun Seçkin konuşmacı olarak yer aldı.
“Covid-19’a kadar dünya üzerinde zoonotik hastalıklarda her yıl iki milyar vaka olduğu tespit edilmiştir”
Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, yaptığı açılış konuşmasında Louis Pasteur tarafından kuduz aşısının başarı ile kullanıldığı 6 Temmuz 1885 tarihi dikkate alınarak, her yıl 6 Temmuz’un Dünya Zoonoz Günü olarak anılıp kutlandığını hatırlatarak, “Bu yılın teması ise, ‘Zoonotik Bulaşma Zincirini Kıralım’ olarak belirlendi. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerle adeta küçülen dünyada insanlık, çözüm gerektiren çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. Dünyadaki küçülme, hastalıkların hızla yayılmasına sebep olmuş, Covid-19 gibi küreselleşen zoonotik hastalıklar maalesef küresel tehlike ve tehdit haline gelmiştir. Zoonotik hastalıklar genellikle insanla enfekte olmuş ya da patojeni taşıyan hayvanlarla etkileşimiyle veya hayvansal ürünler kullanıldığında yayılır” dedi.
Eroğlu, yapılan araştırmalarda Covid-19 hastalığına kadar dünya üzerinde zoonotik hastalıklarda her yıl iki milyar vaka olduğu ve yaklaşık 3 milyona yakın insanın zoonotik hastalıklardan hayatını kaybettiğine dair tespitlerin bulunduğunu belirtti.
“İnsanlarda görülen hastalıkların yüzde 60’ı hayvansal kaynaklı”
“İnsanlar görülen hastalıkların yüzde 60’ı hayvansal kaynaklıdır” diyen Başkan Eroğlu, “Sars, Mers, Ebola, Kuş Gribi ve Covid-19 gibi yeni ortaya çıkan patojenlerin yüzde 75’i yine hayvanlardan köken almaktadır. Gıda kaynaklı hastalıkların yüzde 90’ından fazlası zoonotik karakterlidir. Her yıl ortaya çıkan beşeri insan hastalığının üçü hayvan merkezlidir. Zoonotik hastalıklar grubunda yer alan etkenlerin yüzde 80’i potansiyel biyoterör etkenleri arasında bulunmaktadır. Türkiye’de, Sağlık Bakanlığının tehlikeli görüp ihbarını mecbur kıldığı 50 hastalıktan 26’sı hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar olup, bunlar dünyadaki 200’ün üzerindeki zoonotik hastalığın yaklaşık 5’te 2’sini oluşturmaktadır. Hala ülkemizde Şarbon, Brusella, Tüberküloz, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, Kuduz en yaygın görülen zoonotik hastalıklardır” ifadelerini kullandı.
“Zoonotik hastalıklar her yıl 8 milyar euro hayvansal üretim kaybına neden oluyor”
Eroğlu, zoonotik hastalıkların küresel bilançosunun da ağır olduğuna dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı: “Covid-19 sürecinden önce zoonotik hastalıkların her yıl 8 milyar euro hayvansal üretim kaybına neden olduğu rapor edilmiştir. Bu miktar küresel üretimin yaklaşık yüzde 20’sidir. Zoonoz bir hastalıktan her yıl ölen çiftlik hayvanının değeri yaklaşık 21,5 milyon eurodur. Zoonoz hastalıkların tedavisi kapsamında her yıl insan sağlığı için yapılan masraflar 43 milyar euroya ulaşmaktadır” dedi.
“Zoonotik hastalıklarla mücadelede koruyucu hekimlik önemli bir yere sahiptir”
Dünya genelinde sadece gıda kaynaklı zoonoz hastalıkların sağlık harcamalarına etkisinin 100 milyar dolar olduğuna vurgu yapan Eroğlu, “İçinde bulunduğumuz pandemi süreci bir kez daha ortaya koymuştur ki, zoonoz hastalıklarla mücadelede koruyucu hekimlik, her anlamda en etkili yöntemdir. Sadece tedavi hekimliği ile zoonoz hastalıklarla mücadele etmek mümkünde değildir. Üstelik sadece tedavi hekimliği ile hastalıkların yayılması, can, mal ve ekonomik kayıplar engellenememektedir. Zoonoz hastalıklar sağlık harcamalarının toplam bütçedeki oranının artmasına neden olmaktadır. Bu durum toplumun sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimini olumsuz etkilemektedir. Kalkınmada temel hedef, hastalıkların yayılmasının önlenmesi, hayvan ve insan sağlığının korunması, yani koruyucu hekimlik olmalıdır. Bu bağlamda veteriner hekimler, zoonotik hastalıklarla mücadelede kilit rol üstlenen meslek mensuplarıdır” ifadelerini kullandı.
Dünya Zoonoz Hastalıklar Günü’nün amacının, zoonotik hastalıkların riskleri konusunda toplumda farkındalığı yaymak olduğunu söyleyen Eroğlu, “Tüm dünyada günümüz insanı ve gelecek nesiller için ciddi anlamda tehlike arz eden zoonoz hastalıklara karşı toplumsal endişe oluşturmak amaç değildir. Amaç, hepimizin refahı, daha sağlıklı bir dünya vizyonunun gerçekleştirilebilmesi için halk sağlığı stratejilerinde temel kabul gören, tıbbın en önemli konusu olan koruyucu hekimlik kavramını hayata geçirmek için toplumu bilinçlendirmektir” dedi.
“Zoonotik hastalıklarla mücadelede başarının anahtarı; Tek Sağlık Yaklaşımı”
Eroğlu, zoonotik hastalıklarla mücadelede başarının ancak “Tek Sağlık Yaklaşımı” ile mümkün olduğunu belirtti.
“Covid-19, tek sağlık yaklaşımının vazgeçilmezliğini göstermiştir” diyen Eroğlu, “Tek Sağlık Yaklaşımı, zoonotik hastalıkların insan, hayvan ve çevre sağlığı ile uluslararası ticaret ve ekonomik üzerine oluşturduğu küresel etkilere bağlı olarak gündeme gelmiştir. Tek Sağlık Yaklaşımı; yerel, ulusal ve küresel alanda çalışan farklı disiplinlerin insan, hayvan ve çevrenin iş birliği faaliyetlerini kapsamaktadır. Bugün tüm dünyada kabul edilen cümle, ‘Korunma, tedaviden daha etkili ve daha ekonomiktir’ cümlesidir. Bu anlamda ‘tek sağlık’n uygulama noktasına taşınabilmesi için bu sloganla hareket etmek ve özellikle Türkiye açısından da ‘tek sağlık’ kavramı ile ilgili somut girişimlerde bulunmak önem taşımaktadır. Türkiye’de ‘tek sağlık’ kavramı ile ilgili girişimler olsa da tek sağlık sistemi, mevcut mevzuatlar ve yapılarla kurumsallaşma ve katma değer yaratma konusunda istenen başarıyı yakalayamamıştır” ifadelerine yer verdi.
“Hayvanlardan insanlara ulaşan zoonotik hastalıkların yüzde 40’ı bakteriyel”
Programda konuşan Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan ise, “Zoonotik hastalıklar; hayvanlardan insanlara ulaşan bakteriyel, viral, paraziter ve mantar enfeksiyonları olarak geniş bir yelpazeye sahiptir ve bu şekliyle değerlendirildiğinde bunların yaklaşık yüzde 40’ı bakteriyel, yüzde 37’si viral, yüzde 18’i paraziter ve yüzde 2’si de mantar enfeksiyonu olarak ifade edilmektedir” dedi.
“Yaşadığımız dünyada hayvanlarla olan direkt temas ve hayvansal gıdaların tüketilmesi nedeniyle zoonoz hastalıklara yakalanmak her zaman için mümkün olan bir durumdur” diyen Prof. Dr. Yarsan, “Yapılan çalışmalarda tıp ve veteriner hekimliği arasında çok yakın ilişki olduğu ortaya konulmuştur. Bu sonuçla birlikte önce Avrupa’da sonra da Amerika’da özellikle veteriner hekimler tarafından düzenli et muayenesi uygulaması başlamıştır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyadaki ölümlerin yüzde 20-25’i enfeksiyonlardan kaynaklanmaktadır. Bunun da yüzde 60’ının zoonotik nitelikte olduğu ifade edilmektedir. Hem bu konunun önemi hem de mevcut durumunun tespiti için bu sayıların verilmesi önemlidir” diye konuştu.
“Son 25 yılda, 38 hayvan hastalığı insan sağlığını etkilemiştir”
Prof. Dr. Yarsan, insanlarda yaklaşık bin 400 enfeksiyon etkeninin hastalık nedeni olarak belirlendiğini belirterek, “38 hayvan hastalığı, geçtiğimiz 25 yıl içerisinde insan sağlığını etkilemiştir. 177 enfeksiyon etkeni de yeni ve yeniden önem kazanan etkenler olarak kabul edilir. Bu yeni etkenlerin yüzde 75’i de zoonotik olarak bilinmektedir. Aynı şekilde biyoterör için kullanılan etkenlerin yüzde 80’i de yeni zoonozlar niteliğindedir. Enfeksiyon hastalıkları, gelir düzeyi düşük ülkelerde yaklaşık yüzde 40 ölüme neden olmakta iken, yeni ortaya çıkan enfeksiyonlar nedeniyle de gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde de önemini korumaktadır” dedi.
“Artan nüfus, iklim değişikliği zoonoz hastalıkların yayılmasının nedenleridir”
Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Harun Seçkin de yaptığı konuşmada Dünya Zoonoz Hastalıklar Günü’nün önemine dikkati çekerek, “Bu günün amacı,zoonotik hastalıklar ve riskleri konusunda bir farkındalık oluşturmaktadır. Zoonoz terimi ilk başlarda sadece hayvan hastalıkları için kullanılmıştır. 1959 yılında Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile Dünya Sağlık Örgütü, zoonoz terimini, doğal olarak omurgalı hayvanların insanlara, insanlardan hayvanlara geçen ve her yerde görülebilen hastalıklar veya enfeksiyonlar olarak tanımlamıştır” dedi.
Zoonotik hastalıklar dünyada yaygın olarak görülen hastalık grubu olduğunu belirten Seçkin, şöyle konuştu: “Yeni tanımlanan enfeksiyon hastalıklarının önemli bir kısmı da zoonoz karakterdedir. Zoonozlar bir taraftan hayvan sağlığını etkileyerek, hayvan ölümlerine ve ekonomik kayıplara yol açarken, diğer taraftan da insanlarda hastalık oluşturarak, önemli bir halk sağlığı sorununa neden olmaktadır. Artan nüfus, ülkeler arası seyahatler, doğa turizmi, yaban hayat ile yakın temas, hayvan hareketliliği, iklim değişikliği gibi faktörler de zoonozların görülme sıklığının artışında ve hastalıkların yayılmasında etkilidir.”
“Gıda kaynaklı zoonotik hastalıkların takibi önemli”
Seçkin, bilimsel dünyada kabul gören anlayışa göre gelecekte zoonozların insan ve hayvan sağlığı açısından önemini korumaya devam edeceğini ifade ederek, “Yeni zoonozlar da ortaya çıkacaktır. Bu nedenle gıda güvenliğinin sağlanması ve halk sağlığının korunmasında özellikle, gıda kaynaklı zoonotik hastalıkların takibi, kontrol altına alınması önem taşımaktadır” dedi.