ESRA SARI
‘Ruh Sağlığı Hizmetlerinde Kalitenin Arttırılması’ temalı Konferans Anadolu Downtown Hotel’de düzenlendi. Dün Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp Meşe’nin açıklamalarını aktardık. Bugün ise oyuncu ve sunucu Ceyda Düvenci ve sunucu Özge Uzun’un konuşmasını paylaşacağız.
En büyük savaşı annelerle veriyorum
Konferans programının açılışında konuşan diğer bir isim ise haber sunucusu Özge Uzun idi. Uzun, iki çocuğu olduğunu belirterek, “Oğlum Dağhan ve 6 yaşında sağlıklı gelişim gösteren bir kız çocuğuna sahibim” dedi.
Uzun, farklı gelişim gösteren oğlu Dağhan’la beraber dışarı çıktığı zaman hem cinsleri tarafından verilen tepkilere şaşırdığını söyleyerek, “En büyük savaşı yine annelerle veriyorum. Çocuğumu parka götürdüğümde ya da çocuğumla birlikte bir alışveriş merkezini dolaştığımda bakışlara maruz kalıp, ‘tüh tüh’ hareketini çok görmüşümdür. O yüzden bazen engelli çocuğu olan anneler çocuğunu dışarı çıkarmıyor diye kınıyoruz ama ben o anneleri çok iyi anlıyorum” ifadesini kullandı.
Uzun; “Benim oğlum kahraman ama kızım da bir mucize”
‘Benim oğlum bir kahraman’ diyen Uzun, “Hem kendi içinde bulunduğu durumla mücadele ediyor hem de çevreyle mücadele edip, ayakları üzerinde dimdik durmaya çalışıyor ama gerçek mucize ise kızım Siva. Siva doğduktan sonra onun gelişimini gördükten sonra ben asıl mucizenin Siva olduğunu gördüm” ifadesini kullandı.
Uzun ayrıca, “engelli”, “özürlü” kelimelerine ilişkin değerlendirmede bulunarak, “Onlar bizim hayatımızın önüne nasıl bir engel koyuyorlar da biz onlara ‘engelli’ diyoruz ya da nasıl bir özür koyuyorlar ki ‘özürlü’ diyoruz. Asıl biz onlara engel koyuyoruz” diyerek konuya dikkati çekti.
Uzun; “Gerçek mucizenin kendiniz olduğunu fark ettiğiniz anda bütün farklılıklara sarılmaya başlıyorsunuz”
Uzun, oğlunun 5 buçuk yaşında ayağa kalktığını da söyleyerek, “O yüzden gerçek mucizenin kendiniz olduğunu fark ettiğiniz anda bütün farklılıklara sarılmaya başlıyorsunuz. Onlarla beraber hayatın ne kadar güzel olabileceğini, mucizelerin hemen yanı başımızda filizlenebileceğini de öğrenmiş oluyoruz” diye konuştu.
Uzun, günümüzde cesur kadınların toplumun içinde verdiği mücadeleler sayesinde toplumda farkındalık yaratmayı başardıklarını da söyleyerek, arkalarında halen koca bir sorun yumağının olduğunu da dile getirerek, sözlerini tamamladı.
Konferans programında konuşan diğer biri isim ise oyuncu- sunucu Ceyda Düvenci idi.
Çocuklarından birine Serebral Palsi (beyin felci) tanısı konulan ve uzun zamandır bu konuda toplumsal farkındalığın artırılması için çalışmalar yapan Düvenci, konferans programında yaptığı açıklamada çocuk kitapları da yazmaya başladığını belirterek, bu konu hakkında şunları söyledi: “Başkahramanı kızım Melisa. Kitabı okuyan tüm çocuklara ve ailelere farklılıklarını fark etmeyi sağlayan bir kitap… Çocuk kitabının kahramanının da farklı gelişim gösteren bir çocuk olduğunu anlatmak isteyen, aynı zamanda farklı gelişim gösteren bireylerin hayatında bizlerin ne kadar önemli olduğunun altını çizmek isteyen 2 çocuğu olan bir anneyim.”
Ruhsal bozukluk tamamen toplumsal sebeplerden kaynaklı
Düvenci, yakın bir zamanda ‘Kronik Rahatsızlıklarda Psikolojik Desteğin Önemi’ adlı bir konferansa katıldığını da söyleyerek, “Kronik bozukluğunuz ya da kronik rahatsızlığınız ne olursa olsun kaynaklanan ruhsal bozukluk tamamen toplumsal sebeplerden kaynaklı” dedi.
Düvenci, 3 tane kronik ruhsal bozuktan bahsederek, bu konu hakkında şu bilgileri verdi: “Birincisi; kronik ruhsal bozukluk. Bu ruhsal bozukluk doğuştan gelen ya da daha sonra fark edilen bir bozukluk… İkinci ruhsal bozukluk; toplum içinde etiketlenmemiş ama etrafa çok zarar veren ve vermeye de devam eden ruhsal bozukluğu olan aynı zamanda henüz teşhisleri onaylanmamış ruhsal bozukluğu olan bireyler. 3’üncü kronik ruhsal bozukluk ise farklı gelişim gösteren çocukların toplum baskısı sebebiyle belli bir yaştan sonra edindikleri ruhsal bozukluklar. Bu başlığın altına kızım sebebiyle ben giriyorum.”
Düvenci, kızı Melisa’nın 9 yaşında olduğunu söyleyerek, kızı hakkında şu bilgileri verdi: “Kızımın, Serebral Palsi rahatsızlığı var. Doğduktan 24 saat sonra beyin kanaması geçirdi ve hareket noktası etkilendi” diye belirtti.
Düvenci; “Farklı gelişim gösteren bireylerin hepsi ruhsal bozukluğa sahip değildir”
Düvenci, “Farklı gelişim gösteren bireylerin hepsi ruhsal bozukluğa sahip değildir” diyerek, şunları söyledi: “Toplum olarak farklı gelişim gösteren, değişik engellere sahip bireylere sahip bireyleri gördüğümüzde lütfen onlara ruhsal bozukluğa sahip bireylermişçesine davranmaktan vazgeçelim. Benim kızım ruhsal bozukluğu olan bir kız değil. Bir kahraman, mücadeleden asla vazgeçmeyen ve hiç pes etmeyen bir kahraman... “
Düvenci, kızının topluma karıştığı zamanlarda insanların verdiği tepkilerin kızını üzdüğünü söyleyerek, “Anne, ben hasta değilim ki niye bana ‘Geçmiş olsun’ diyorlar’ diye sorduğunu ve bu durumun onu çok üzdüğünü” söyledi.
Düvenci; “Eğer ben pedagog desteğiyle büyütmeseydim kızım bugün sürekli sinir krizleri geçiriyor olabilirdi”
Düvenci, kızının kendisiyle barışık ve hayata sıkı sıkıya tutunan biri olduğunu söyleyerek, “Eğer ben pedagog desteğiyle büyütmeseydim kızım bugün sürekli sinir krizleri geçiriyor olabilirdi. Her gün bana evde sokakta neden bakıyorlar diye ağlama krizleri yaşayabilirdi. O nedenle devlet tarafından ücretsiz verilen terapiler çok önemli ve bunların saati artırılmalı” diyerek sözlerini tamamladı.