SEDA TOLMAÇ
Yazarımız Kadriye Ciritci’nin “Gün Kurusu” romanı, okurla buluşmaya hazırlanıyor. Aşk temasının işlendiği roman, okura hayatın içinden pek çok şey sunuyor.
“Okur, romanda güçlü insan olmanın inceliklerini ve başarının cesarete dayalı olduğunu öğrenecek” diyen Ciritci, kitabı yazma sürecini ve kitaba dair merak edilenleri, gazetemiz okuyucuları için anlattı.
Merhaba Kadriye Hanım. “Gün Kurusu” adlı romanınız okuyucuyla buluşmaya hazırlanıyor. Bize öncelikle kitabın ortaya çıkma sürecini anlatır mısınız? Sizi bu kitabı yazmaya götüren düşünce ne oldu?
Gün Kurusu adını verdiğim romanı yazmaya pandemi döneminin ilk günlerinde başladım. Bu dönemde salgınla mücadelede dünya ve insanlık zor bir sınav verdi bizler de tabii ki zor günler yaşadık. Farkındalığımızın arttığı günlerden birinde küçük karalamalarla günlük tutmaya başladım. Aslında önceleri de yazdığım şiirlerim oldu. Edebiyata olan merakıma, farkına varılmış beceride ilave olunca kendimi durduramadım. Kalemimin kuvvetli olduğu hep söylenirdi, bu da beni yazma konusunda daima yüreklendirdi. İnsan olarak duygusal bir yapıya sahibim. Kalbimin sesine her zaman kulak verdim. Bilirim ki kalbim beni yanıltmaz. Bu kitabı yazmam da en büyük etken sanırım iyi bir dinleyici olmamdan kaynaklı. Bulunduğum ortamlarda çok değişik hayat hikâyeleri dinledim. Hayal gücümü kullandım. Çevremde de kitap yazmam konusunda ısrar eden çok arkadaşım oldu. Kitabın ilk bölümünü yazmaya Antalya’da yazlıktayken bir sabah uyandığımda, kâğıt ve kaleme ihtiyaç bile duymadan, yatağımdan hiç kalkmadan başladım. Kitabın konusu kendiliğinden şekillenmeye başladı. Baktım iyi gidiyor “devam” dedim. Yazdığım tüm yazılar ve romanımda kağıt ve kalem kullanmadım. Cep telefonumda yazdım. Yeri geldi araba kullanırken sağa çektim o an aklıma geleni yazdım. Etrafımda gördüğüm, izlediğim, duyduğum her şey bana ilham kaynağı oldu hatta karakterlerin isimleri bile anlık aklıma gelenler… Öyle bir an geliyor ki, duygular akıyor ve siz durduramıyorsunuz. Hala aynı sistem devam ediyorum. Cep telefonumun notlar bölümünde şahane bir hazine yatıyor. Yanlışları düzeltmek kolay oluyor ve seri bir şekilde hızlıca yazmak bana zaman kazandırıyor.
Nasıl bir kitap Gün Kurusu? Okura hangi mesajları veriyor?
Gün Kurusu romanı, okurken elinizden bırakmak istemeyeceğiniz bir kitap. Gabriel Garcia Marquez’in veda mektubunda geçen şu sözler ben hep etkilemiştir: “İnsan aşktan vazgeçerse yaşlanır.”
Kitapta ana tema tabii ki “AŞK”
Zoraki evlendirilmiş iki insan, aile olmuş ama mutlu olamıyor. Arayışlar, tesadüfler beraberinde nur topu gibi yasak aşkı doğuruyor. Mücadele, güçlü insan karakterleri, kariyer yolculuğu, hayatın içinden daha pek çok şey… Aşkı uğruna mücadeleden yılmayan, her yenilgide küllerinden yeniden doğan kadın ve adam…
Kitabın, “Malatya’dan, Londra’ya uzanan bir aşk hikâyesi…” olduğunu söylüyorsunuz. Romanınızda bu kentleri seçmenizin özel bir nedeni var mı?
Malatya, İzmir, Londra gibi daha pek çok yer var. Hiçbir yer seçiminin özel bir nedeni yok. Farklı bölgeler romanın yazım aşamasında kendiliğinden gelişti. Malatya’da geçmesi kitabımın adını belirlememe katkı sağladı. Gün Kurusu, Malatya’da güneşte kurutulan bir kayısı çeşididir. Aşk ile bağlantı kurdum. Güneşin olgunlaştırdığı aşk meydana geldi. Zaman zaman yazdığım bölümlerden sosyal medya hesaplarımda kısa kısa paylaştığım yerler oldu. Roman kahramanlarım Melek ve Timur’u pek çok okurum tanıdı ve çok sevdi. Londra’ya uzanan hikâyede Melek Hanım’ın İzmir’de yaşayan lise arkadaşı Zeynep’in nişanlısının Balık Restoran’da tanıştığı bir İngiliz iş adamı ile yakınlaşması, Timur ile yaşadığı muazzam aşka saygı duyan bu adam ile evliliği, eşi Joseph’in Melek Hanım’a yepyeni bir hayat sunması ve yaralarını sarması gibi okura mesaj veren çok satırlar var… Joseph, Melek Hanım’a çok aşık bir adam ve onu iki kişilik seviyor. Her konuda zirveye taşıyor, saygın bir iş kadını, mükemmel bir eş ve anne yapıyor. Melek Hanım’ın mutlu giden evliliği, renkli kişiliği olan iş adamı İngiliz koca Joseph’in geçirdiği motosiklet kazasında hayatını kaybetmesiyle son buluyor. Kocasının bıraktığı yerden iş kadını olarak yaşamını devam ettiren Melek, Joseph’den olan oğlu ile hayat mücadelesine devam ediyor. Her bölümü anlatırsam okurun merakı kalmayacak. Bence son bölüm sürpriz olsun.
Sürprizi bozmadan, kitapta yer alan karakterlere dair de küçük bir değerlendirme yapabilir misiniz? Okuyucu, kitaptaki karakterlerle tanıştıktan sonra onlardan ne öğrenecek sizce?
Melek Hanım çalışkan bir banka memuresi ve memur bir anne, babanın evladı. Genç yaşta kaybettiği anne, baba ve kardeşinin ölümünden sonra hayata sıkı sıkıya tutunuyor. Aşık olduğu adama karşı aşkını hep taze tutuyor. Hayatı pahasına vazgeçmediği aşkı için şiddet görüyor, yaşadığı şehri terk etmek zorunda kalıyor ve çok bedel ödüyor. Kariyer yolculuğunda azminden, hayallerinden asla vazgeçmiyor. Timur karakteri başarılı bir iş adamı. Kayınpederi ile ortak. Eşi ile oldukça mutsuz ve biri özürlü üç çocuk babası. Sevdiği kadına zarar verilmesin diye aşkından vazgeçiyor. Ticari evliliğinin sonu da tabii ki hüsranla bitiyor. Leyla karakteri, Melek Hanım’ın bankadan mesai arkadaşı vefalı dost, her zaman Melek’in yanında... Kardeşten öte kan bağı olmasa da can bağı olan bir arkadaş. Joseph İngiliz vatandaşı olmasına rağmen Melek’e olan aşkı ile iş hayatında zirveye tırmanıyor. Türkiye-İngiltere arasında mekik dokuyor. Türkiye’de saygın, başarılı bir iş adamı oluyor. “Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” sözü buraya çok yakışıyor. Melek’in yaşadığı yasak aşkın acılarını birlikte sarıyorlar. Zeynep, Melek’in İzmir’de okul yıllarından arkadaşı. Melek’e çok destek oluyor. Sahibi olduğu emlak şirketini Zeynep’in zamansız ölümünden sonra Melek yönetiyor. Urla’daki üzüm bağları, şarap fabrikası, Sığacık’ta butik otel ve emlak şirketi Meleğin yönetimde çok büyüyor. Timur ile yeniden yolları kesişiyor… Okur güçlü insan olmanın inceliklerini ve başarının cesarete dayalı olduğunu öğrenecek.
Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim. Sizin son olarak kitaba dair eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Ben teşekkür ederim. Kitabımı tanıtmama fırsat verdiniz. Bugüne kadar 70 civarı hayata dair makalem yayınlandı. Hala yazmaya devam ediyorum. Onları da ayrıca bir kitapta toplamak istiyorum. Gün Kurusu romanımı okurla buluşturacağım için çok heyecanlıyım. Kitabın film ya da dizi film olma ihtimali çok yüksek. Görüşmelerim devam ediyor. Senaryo haline gelirse güzel bir sürpriz neden olmasın.