CEREN TUĞÇE ÖZDEMİR
Şehit Kütüphaneleri Topluluğu, şehitlerimizin isimlerini yaşatmak adına kütüphaneler kuruyor. Bu kütüphaneler kurulurken, istenilen tek şey kitap. Para yardımının kabul edilmediği ve ihtiyacı olan okulların belirlenerek kütüphanelerin kurulduğu bu projenin koordinatörlerinden Sercan Kürklü ile hem güzel hem de anlamlı bir röportaj yaptık. Umarım sizlerde bu röportajı okuduktan sonra “Şehit Kütüphaneleri Topluluğu’nun gönüllü bir üyesi olursunuz… Bir de unutmadan bu projenin internet sitesi olan http://www.sehitkutuphaneleri.com ’u ve İnstagram hesabı olan; @sehitkutuphaneleri, Twitter hesabı olan; @sehitkutuphane ve Facebook hesabı; @sehitkutuphaneleri hesaplarından takip ederek destek verebilir ve çalışmalardan haberdar olabilirsiniz.
“Şehit Kütüphaneleri” projesi fikri nereden çıktı?
Öncelikle şehidimizin yakınlarının, arkadaşlarının şehitlerimizin adlarını yaşatmaya yönelik bir düşüncesinden ortaya çıkıyor. Onun için ilk bir kütüphane kuruluyor. Çünkü bizim düşüncemize göre, şehitlerimizin isimlerinin yaşatılacağı en güzel yerlerden bir tanesi kütüphanelerdir. Daha sonra bu düşünceyi bütün şehitlerimiz için, kütüphanesi olmayan okullarda uygulamaya geçirmek için harekete geçiyoruz. Kütüphanesi olmayan okullarda kütüphane kuralım, çocuklarımız okusun ama şehitlerimizin adıyla okusun. Bu konuda farkındalık oluşturalım düşüncesiyle başlıyoruz bu projeye.
Proje ilk olarak ne zaman hayata geçirildi ve nasıl bir örgütlenme yolu seçtiniz?
2015 yılında hayata geçen bir proje. Sosyal medya üzerinden, kendi hesaplarımız üzerinden haberleşerek günden güne büyüyoruz. Burada görev alan, içimizde olan herkes gönüllü.Tamamen gönüllülük esaslı olarak burada emekleriyle çalışıyorlar. Hiçbir kurum ya da kuruluşla kesinlikle bir bağlantımız yok.
Size kitap yardımında bulunmak isteyen kişiler, sizinle nasıl irtibata geçiyorlar? Ve süreç nasıl işliyor?
Kişiler sosyal medya hesaplarımızdan; instagram/facebook/twitter veya internet sitemizden bizimle irtibata geçebildiği gibi, afişlerimizdeki iletişim numaralarını da arayabilirler. Örneğin, şehit yakınları bize ulaşıp şehidimiz adına kütüphane kurulmasını talep ediyorlar. Ya da arayanlar kitap yardımında bulunmak istiyorlar. Bize böyle talepler geldiğinde hemen hangi il ile ilgiliyse, o ildeki koordinatörümüzle iletişime geçiriyoruz kişiyi. Kitap toplama merkezlerinde -ki bu merkezler o illerdeki koordinatörlerin marifetleriyle ortaya çıkıyor- kitaplar toplanıyor. Sosyal medya üzerinden biz sadece kitap talep ediyoruz. Başka hiçbir şey talep etmiyoruz, akıllarda soru işareti kalmasın diye. Bize maddi destek vermek isteyenler de oluyor, ancak biz bunları kabul etmiyoruz. Bu tür taleplerde eğer kurulacak kütüphanenin masa sandalye eksiği varsa, bağışı kütüphanenin eksik olan malzemesi olarak kabul ediyoruz. Okullarda, gençlik merkezlerimizde ya da kütüphaneyi nerede kuracaksak ki önceliğimiz Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda kurulmasıdır ki tüm çocuklarımız ulaşabilsin. İzin alarak bunu yapıyoruz. Milli Eğitime bağlı bir okulda kütüphane açacaksak, okul müdürlüğü kanalıyla ya da kaymakamlık, valilik kanalıyla, İlçe Milli Eğitim’den veya İl Milli Eğitim’den izin alarak okullarımızda kütüphane kurulması için hazırlıklara başlıyoruz.
Bir okulda kütüphane kurulması için gerekli olanlar nelerdir?
Kitap. Çok sayıda kitap ki biz bu yüzden sadece kitap talep ediyoruz insanlardan. Ancak bazı okullarımızda kütüphanelerine konulacak masa ve sandalye olamayabiliyor. Böyle durumlarda da yine insanlardan sadece masa ve sandalye istiyoruz. Yine maddi bir yardım kabul etmiyoruz. Masa ve sandalyeyi kabul etmemiz de ancak ve ancak direk ihtiyaç halindeki okula götürülmesi şeklinde kabul ediyoruz.
Şu zamana kadar kaç kütüphane açtınız? Ne çalışmalar yaptınız?
2.5 yıl içerisinde toplamda 110 kütüphane açtık. 12 tane de şu anda devam eden kütüphane projemiz var. Türkiye’nin dört bir yanına kütüphaneler kuruyoruz. İnternet sitemizde çalışmalarımızla ilgili il il ayrıntılı bir şekilde kütüphanelerimizi göstermeye çalıştık.
Niye bunları gösteriyoruz. Bağışçılarımızın yolladığı kitaplar nereye gidiyor. Fark etsinler, görsünler diye ısrarla tüm açılan kütüphanelerin fotoğraflarını sosyal medya hesaplarımızdan ve internet adresimizden yayınlıyoruz. İnternet sitesine baktığınızda Şırnak’tan tutun Hakkari’den İstanbul, Van, İzmir, Muğla, Konya gibi birçok yerde kütüphane açtığımızı göreceksiniz. Bunları o illerde bulunan koordinatörlerimizin marifetleriyle yapıyoruz. Bazen nasıl yapıyorsunuz diyorlar. Biz de bilmiyoruz. Başlıyoruz ve oluyor. Niyetiniz iyiyse, sonucu da güzel oluyor.
Her ilde koordinatörünüz var mı?
81 ilin 81’inde yok ama 50-55 civarı koordinatörümüz var. Bazen bir koordinatörümüz birden fazla ilin sorumluluğunu alabiliyor. Bunun dışında bize başvuran, gönüllü olarak gelen ve koordinatörümüz olmak isteyen herkesin başvurusunu değerlendiriyoruz. Grubumuz içerisinde şehit ablasından annesinden, akrabasına ya da arkadaşına, sadece gönüllü olarak yapmak isteyen birçok kişi var. Bunun dışında kütüphane açılmak istendiğinde, bize başvurulduğunda o kişiyle hemen irtibata geçiyoruz. Yönlendiriyoruz. Sonra bunu bir afiş yapıp tüm hesaplarımızda paylaşıyoruz ve oraya kitaplarımız gelmeye başlıyor. Bağış aldığımız kitaplarda üzerine şehidimizle alakalı bir not yazılmasını istiyoruz. Bu şekilde farkındalık oluşturmayı hedefliyoruz. Bu şekilde gençlerle bir köprü kurmaya çalışıyoruz. Çocuklarımızın okuması önemli ancak bizim düşüncemiz şehitlerimizin adıyla okumaları ayrı bir önem taşıyor. Açılışa şehidimizin ailelerini de çağırıyoruz, bu onlar için ayrı bir gurur kaynağı oluyor.
Ankara’da bu şekilde kaç kütüphaneniz var?
Ankara’da şu ana kadar 3 kütüphane açtık. 4.sü üzerinde çalışıyoruz, Çankaya IMKB Teknik ve Anadolu Lisesi’nde Şehit Sağlık Astsubay Üstçavuş Mekan ŞAHİN kütüphanesi, Mehmet İçkale Ortaokulu’nda Şehit Yüzbaşı Alper KOCAMAN ve Ayaş’ta şehidimizin kardeşinin çalışmaları ile Şehit Jandarma Üsteğmen Mehmet ÇİFCİ kütüphanesini açtık. Batıkent Ahmet Hamdi Tanpınar Ortaokulu’nda ise o bölgede aileleri ikamet eden dört şehidimizin adının yaşayacağı kütüphane çalışmamıza başladık.
Kitap bağışında bulunmak isteyen kişiler sizinle nasıl irtibata geçebilirler?
Öncelikle sosyal medya hesaplarımızdan veya internet sitemiz üzerinden ulaşabilirler. Mail veya DM yoluyla. Sonra bu kişiler hangi illerdeyseler, o illerde ki koordinatörlerimize yönlendiriyoruz. Burada haberleşerek bağışçının kitaplarını ulaştırmasını sağlıyoruz. Başka illerden kitap gönderileceği zaman da PTT Kargo ile gönderim yapılmasını sağlıyoruz. Çünkü burada kitap gönderimleri yüzde 50 indirimli oluyor.
Bağışçılar kitap gönderirken nelere dikkat etsinler? Ne tür kitaplar yollasınlar?
Üzerinde ısrarla durduğumuz nokta: yasak yayınları almamak. Bununla ilgili listemiz var. Bunların kontrolünü yapıyoruz tek tek. Çünkü insanlar birçok kitap yolluyorlar, farkında oluyorlar veya olmuyorlar. Genelde bilmeden olduğunu düşünüyoruz. Bunları kesinlikle ayırıyoruz. Gelen kitapları biz düzeylere göre ayıklıyoruz. Ortaokul, lise gibi. Tasniflendirdikten sonra kütüphanelerimize ulaştırıyoruz. Kitap getirenlere de teşekkür belgesi veriyoruz. Herkes sosyal medyanın kötü tarafından bahseder, biz sosyal medyanın iyi tarafını kullanıyoruz. Ben de herhangi bir kitabı okuduktan sonra, ona sahiplenip, kitaplığımda tutan biriydim. Ancak bu proje ile çok değerli kitaplarımı paylaşarak daha da değerlendirilmesini öğrendim. Bu proje hiçbir kuruma veya kişiye ait olmayan herkesin projesi. Bu yüzden çok sayıda gönüllümüz var. Bu güne kadar 4000 civarı kişi ve kurum tarafından kitap gönderisi aldık.
Herkes İyilik Peşinde
Proje gönüllülerinden olan Raadet Karaüce’de proje hakkında şunları şöyledi: “Geçen sene iletişime geçtik. Topluluk Anıtkabir’e gitti. Daha sonra Ankara’da Şehit Alper Kocaman için açılan kütüphane çalışmalarına yardımcı olduk. Orada bulunmak, şehit abilerimiz için kütüphane açmak gurur verici. İsterdik ki hiç şehit olmasın böyle isimler vermeyelim ama bu şekilde de olsa isimlerini yaşatmak güzel bir duygu. Bu açılışlarda şehitlerimizin yakınlarını mutlu ve gururlu görmek ayrı bir mutluluk bizim için. Bence Türkiye’de yapılan en güzel projelerden bir tanesi bu proje. Elimizden geldiğince bu projeye yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bu proje de bir aile olduk zaten. Burada herkes birbiri için bir şeyler yapmaya çalışıyor, herkes bir iyilik peşinde. Bu yüzden bu projenin, bu ailenin bir parçası olmaktan mutluluk duyuyorum.”