ESRA SARI
11. EIF Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı, Ankara Congresium’da geçtiğimiz hafta gerçekleşti. Enerji sektörünün yurt içi ve yurt dışındaki önemli temsilcileri fuarda bir araya geldi. Fuara, Enerji Sistemleri Mühendisleri ve Öğrencileri Derneği’ de katıldı.
Biz de Ticari Hayat gazetesi olarak Enerji Sistemleri Mühendisleri ve Öğrencileri Derneği Başkanı Mehmet Kale bir araya geldik ve sohbet ettik. Gazetemize Kale, enerji mühendislerinin sorunlarını ve sıkıntılarını anlattı. Başkan Kale, enerji mühendislerinin ortak sorununun ‘imza yetkisinin’ olmaması olduğunu dile getirdi.
Mağduriyetten dolayı dernek kuruldu
Karabük Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü mezunu olan Kale, Enerji Sistemleri Mühendisleri ve Öğrencileri Derneği (ESMÖD) hakkında ise şunları söyledi: “Enerji Sistemleri Mühendisleri Derneği 19 Ekim 2019‘ da kuruldu. Derneği yeni kurduk. Bölümümüzün mağduriyetleri gereği derneği kurduk. Derneğin merkezi ise Nevşehir… Ama kısa süre içinde derneğin merkezini Ankara’ya taşımayı düşünüyoruz.”
Kale, derneği kurma amacının ise ilerleyen yıllarda derneğin meslek odası haline dönüştürmek olduğundan da söz etti.
Enerji sistemleri denildiğinde akla ilk başta rüzgâr ve güneş enerjisi geldiğini belirten Kale, termik santral, dalga enerjisi gibi alanlarının da enerji sistemleri alanı içinde olduğunu aktardı.
2007 yılında enerji sistemleri mühendisliği bölümü açıldı
2007 yılında Bahçeşehir Üniversitesi’nce Enerji Sistemleri Mühendisliği bölümünün açıldığını hatırlatan Kale, 35 üniversitede enerji sistemleri mühendisliği bölümü olduğunu söyledi.
Son yıllarda rüzgâr ve güneş enerjisine yatırımlar çoğaldı
Kale ayrıca, enerji sistemleri mühendisliği bölümü üniversiteler de açıldığı zaman güneş tarlalarının kurulmadığını belirterek, “Güneş enerjisi ile ilgili yatırımlar 5 yıl öncesine kadar yapılmıyordu. Son yıllarda rüzgâr ve güneş enerjisine yatırımlar çoğaldı” dedi.
Enerji sistemleri mühendisleri mağdur
‘Mağdur oluyoruz’ diyen Kale, şu açıklamalarda bulundu: “Aldığımız eğitimimiz yeterli fakat prosedür gereği sertifika programlarına imza atabilmemiz için yetki alamıyoruz. Biz eğitim hayatımızda güneş- rüzgâr enerjisi ve elektrik alanında eğitim aldık. Fakat güneş ve rüzgâr enerji alanında bizim imza yetkimiz yok. Firmalar bizim yerimize elektrik- elektronik mühendislerini tercih ediliyor. Bu bölüm mezunlarını tercih etme sebeplerinin başında ise elektrik- elektronik mühendislerin imza yetkisinin bulunması yatıyor. Biz bu süreçte mağdur oluyoruz.”
Enerji mühendislerinin sessiz çığlığı; “İmza yetkimiz yok”
Enerji mühendislerinin ortak sorununun ‘imza yetkisinin’ olmaması olduğunu aktaran Kale, şunları söyledi: “Biz enerji sistemi mühendisleri olarak, o yatırımların (güneş- rüzgar enerjisi) fizibilite çalışmaları hakkında tüm eğitimleri almamıza rağmen o sektörde çalışmak için işverenin bizden ilk olarak aradığı ‘imza yetkisi’. Ama bizim imza yetkimiz yok ”
Elektrik firmasında da çalışabiliyoruz ama imza yetkimiz yok
Kale, enerji mühendislerinin alanının sınırlı olmadığını belirterek, “Mekanik tesisattan tutun da güneş, rüzgar enerjisi, ısıtma- soğutma alanı gibi sektörlerde çalışabiliyoruz. Ama imza yetkimiz yok” ifadesini kullandı.
Enerji sistemleri mühendislerinin mağduriyet yaşadığının altını çizen Kale, “Doğal gaz firması kurmayı düşünüyorum ama imza yetkim olmadığı için yanımda makine mühendisi çalıştırmam lazım. İşi ben kuruyorum ama imza atamıyorum bu çok acı bir durum” diyerek serzenişte bulundu.
İş sahasını daha önceden belirlemek lazımdı
Türkiye ‘de enerji alanında yapılan çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Sorusuna ise Kale, şunları söyledi: “Yetersiz buluyoruz. Bu düzenlemeyi Yüksek Öğretim Kurumu’nun (YÖK) yapması gerekiyor. YÖK; ‘Enerji sistemi mühendisliği bölümü açılabilir’ dediği zaman müfredatı belirlemesi lazım. Ön hazırlık olması gerekiyordu. İş sahasını daha önceden belirlemek lazımdı” diyerek sözlerini noktaladı.