SEDA TOLMAÇ
İtilaf Devletleriyle yaşanan çatışmalar ve Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanan Çanakkale Savaşı, “18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma” gününün 103.Yılında, tarihi ve askeri yönleriyle Gazi Üniversitesi Mimar Kemalettin Konser Salonunda düzenlenen “Çanakkale Zaferinin 103.Yılı” panelinde anlatıldı.
Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Hayta’nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde konuşmacı olarak yer alan Emekli Albay Dr. Rezzan Ünalp ve Emekli Kurmay Albay Dr. Levent Ünal, Çanakkale Zaferini tarihi ve askeri yönleriyle üniversite öğrencilerine anlattı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlayan panelin açılış konuşmasını Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan yaptı.
Çanakkale bir milletin topyekûn var olma mücadelesidir
Prof. Dr. İbrahim Uslan yaptığı konuşmada, Çanakkale Savaşı’nın yedi düvele karşı verilen bir mücadele başarısı olduğunu söyleyerek, “Çanakkale, bir milletin topyekûn var olma mücadelesidir.” dedi.
“Tarih insanoğlunun aynasıdır. İnsan geleceğe bakmak ve ona yön vermek için geçmişine dönüp bakmalıdır.” diyen Prof. Dr. Uslan, her toplum başarıları, zaafları, korkuları, eksiklikleri ve hasretlerinin zamanla anlaşılacağını dile getirerek, bunların anlaşılması için de tarihe bakmak ve tarihi doğru okumak gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Uslan, birlikte yaşama iradesi gösteren, hak ve adalet zemininde birleşen toplumların değerlerini koruyup bu değerlerin arkasında durduğu sürece tarih sahnesinde kalmayı başardıklarını ifade ederek, “Atalarımızda farklı etnik ve dini kimlikleri bir arada tutabilmiş, giderek genişleyen insan grubuyla medeniyet kurmuş ve bu medeniyeti bir cihan devletine dönüştürebilmiştir.” diye konuştu.
Prof. Dr. Uslan, Çanakkale zaferinin tarih sahnesine altın harflerle yazıldığını hatırlatarak, şöyle konuştu: “Çanakkale’nin bugünkü nüfusu 120 binlerde, Çanakkale savaşındaki şehit rakamına baktığımızda ise, bu rakam 256 binlere ulaşıyor. Bu rakamlar da verilen mücadelenin her aşamasının iyi tahlil edilmesi gerektiğini gösteriyor.”
Çanakkale cephesi, Birinci Dünya Savaşı’nda Türk ordusu ve milleti için en önemli cephedir
Çanakkale Savaşı’nda Türk ordusunun İtilaf Devletleriyle girdiği mücadeleyi askeri ve tarihsel yönleriyle anlatan Emekli Kurmay Albay Dr. Levent Ünal, Çanakkale Cephesinin Birinci Dünya Savaşı’nda Türk ordusu ve milleti için en önemli cephe olduğunu hatırlatarak, “Eğer bu cephede savaşı kaybetseydik, bütün cepheleri kaybetmiş olacaktık. Ve bugün bambaşka bir coğrafyada bambaşka şekilde yaşıyor olacaktık.” dedi.
Emekli Kurmay Albay Dr. Ünal, Çanakkale Cephesinin tarihsel boyutunu bir asker gözüyle değerlendirerek, şunları söyledi:
“Çanakkale Kara Harekâtı Safhalarına baktığımızda, 25-30 Nisan 1915’de ilk çıkarmalar kıyı muharebeleri olmuştur. Sonrasında takviyelerle karşılıklı taarruzlar, yeni çıkarmalarla genel taarruz, siper muharebeleri gerçekleşmiş, 18-19 Aralık 1915, 8-9 Ocak 1916 yarımadanın tahliyesi gerçekleşmiştir.”
Ünal, Türk ordusunun İtilaf Devletlerine karşı girdiği mücadeleyi savaşın tüm yönlerine değinerek anlattı.
Ünal, Çanakkale Savaşı’nda Mustafa Kemal’in askerlere söylediği, “Ben size taarruz emretmiyorum ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelebilir.” sözünü hatırlatarak, bu sözün Çanakkale savunmasının önemi ve boyutunu ifade ettiğini dile getirdi.
Emekli Kurmay Albay Dr. Ünal, “Biz ne yaparsak yapalım şehitlerin hakkını ödeyemeyiz.” diyerek, “Bizim bu topraklarda özgür bir yaşam sürmemizi sağlayan vatan savunmasında tarihten bugüne can vermiş tüm kahramanları minnetle anıyorum.” dedi.
Çanakkale derin bir sızı olmakla birlikte, derin bir gururdur
Emekli Albay Dr. Rezzan Ünalp hem şehit eşi hem de bir asker olarak yaptığı konuşmada, panele katılan herkesi duygulandırdı.
Emekli Albay Ünalp, “Çanakkale derin bir sızı olmakla birlikte, derin bir gururdur” diyerek, hiçbir milletin tarihinde Çanakkale gibi bir “Zafer”in olmadığını belirtti.
Ünalp, vatan kavramına değinerek, vatanın maddi bir mekan, köy ya da şehir değil; milletin üzerinde yaşadığı ve kendisine yüksek manevi duygularla bağlı olduğu yeri ifade ettiğini söyledi.
Mustafa Kemal’in “Bizim yolumuzu çizen; içinde yaşadığımız yurt, bağrından çıktığımız Türk milleti ve bir de milletler tarihinin bin bir fâcia ve ıstırap kaydeden yapraklarından çıkardığımız netîcelerdir.” sözünü hatırlatan Emekli Albay Ünalp, “Vatanın en önemli kaynağı bizim tarafımızdan sevilmesidir. Bunun en güzel örneğini de Çanakkale zaferinde gördük.” diye konuştu.
Konuşmasını Çanakkale şehitleri ve diğer tüm şehitleri anarak noktalayan Ünalp, “Şehit olmak ölümsüzlüğe ulaşabilmenin mutluluğudur. Bu vatan için şehit olan tüm kahramanlarımızı minnetle anıyorum.” dedi.