BÜŞRA ÇİNKAYA
Ebru, Tezhip-Hat, Resim, Çini, Mozaik, Kilim, İğne Oyası, Trikotaj, Giyim, Makine Nakışı, Sim Sırma, El Nakışı, Şiş Dantel, Mefruşat, Kırkyama, Taş Bebek, Takı Tasarım, Seramik, Tel Kırma gibi toplam 41 branşta kursların verildiği Ankara Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları(BELMEK) yoğun ilgi görüyor.
Kadınların hayatlarını evde geçirmemesi, sosyalleşmesi ve meslek edinmesi amacı taşıyan kurslar, ücretsiz kayıt ve eğitimle her yaştan yetişkin kadınlara hitap ediyor.
Geçtiğimiz hafta 6.’sı düzenlenen ArtAnkara Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarında bir araya geldiğimiz mozaik alanında usta öğretici olan Gülşah Dalkılıç, BELMEK’e olan ilginin yoğun olduğunu dile getirdi. Dalkılıç, BELMEK’in 24 yıllık bir kurum olduğunu ifade ederek, kursun amacının kadınlara meslek edindirme olduğunu belirtti.
Kurslarımız, meslek edindirmeye yönelik
“BELMEK’te 41 branş var. Bu branşlarda öğrenci alımı yapıyoruz. Kurslar, yetişkinlere ve meslek edindirmeye yönelik kurslar” diyen Gülşah Dalkılıç, kendisinin de 15 yıl önce BELMEK’te kursiyer olduğunu, daha sonra orada meslek edinerek usta öğretici olarak görev yaptığını söyledi.
Dalkılıç, Ankara Büyükşehir Belediyesinin bu tür faaliyetleri düzenliyor olmasının önemli olduğunu belirterek, “Kurslar gerçekten de meslek edindirmeye yardımcı oluyor. Kurslarımız aynı zamanda aslında kadınlara yönelik bir sosyal sorumluluk projesi. Kadınlarımız evden çıksın, emekli oldukları zaman evde oturmasın istiyoruz. Bunun yanında amacımız sanat üretmek. Sanatın faaliyet kollarını tanıtmak. Ankara Büyükşehir Belediyesinin de sanat anlamında Ankara’ya destek olmasını sağlamak” dedi.
Kadın sanatla uğraşırsa sanat gelişecektir
BELMEK’in kadınlara yönelik kurslar sunma nedenini de açıklayan Dalkılıç, şunları söyledi: “Eğer bir kadın sanatla kuşatılırsa çocuklarına daha faydalı olacaktır. Hayata daha evrensel bakacaklardır. Biz bu düşünceye inandığımız için öncelikle kadınları sanat konusunda eğitmeyi amaçlıyoruz. Kadın sanatla kuşanırsa, aileleriyle daha mutlu olacaklardır. Evlerinde sıkılan, bunalıma giren kadınların psikolojisi ailelerine de yansıyor ama sanatla uğraşan kadınlar eşleriyle, çocuklarıyla daha mutlu oluyorlar. Bunun yanında çocukların da sanata ilgisi artıyor ve çocukların sanata ilgi duyuyor olması sanatı geliştiriyor. Örneğin resim yapan bir kursiyerimiz yaptığı çalışmayı eve taşıdığında evde özellikle çocuklar televizyonun başından kalkmış oluyor. Yapılan sanat üzerinde evde güzel bir sohbet ortamı oluşuyor. Bu nedenle BELMEK kurslarımıza önem veriyoruz.”
Kurslarımız yıllık ve ücretsiz
Kurs kayıtlarının yıllık ve ücretsiz olduğuna dikkati çeken Dalkılıç, “Eylülün ilk haftasında, okullar açılmadan önce kayıtlarımız başlıyor. Ekim ayında da derslere başlıyoruz. Haziran sonunda yıl sonu sergimizle kurs sürecimizi bitiriyoruz. Yılsonu sergilerimize de yoğun bir ilgi oluyor. Orada da kursiyerlerimiz hem satış yapabiliyor hem de kendilerini tanıtabiliyor. Bu anlamda sosyal çevreleri de gelişmiş oluyor. Yıl sonu sergimizin ardından yaz okullarımız oluyor. Haziran ayından temmuz ayının sonuna kadar iki aylık bir süreçte yapılan çalışmaları da yıl içinde sergiliyoruz. Biz yılda en az 7-8 tane sergi açmış oluyoruz. Bu da kursiyerleri motive eden bir faaliyet oluyor. Yaptığımız işler kurs ve kursiyerlerimizden çıkarak tüm Ankara’nın sanatla buluşmasını sağlıyor. Bunun yanında kayıtlarımız ücretsiz olup ücretsiz eğitim veriyoruz. 6 bölgemiz ve 100’ün üzerinde kurs merkezimiz var. 500 personel ile çalışıyoruz. Kurslarımıza talep yoğun. Bir hocamızın haftalık en az 100 kursiyeri oluyor” şeklinde konuştu.
BELMEK’lerde sadece kadınlara yönelik kursların mevcut olduğunu belirten Dalkılıç, “Ankara Büyükşehir Belediyesinin vermiş olduğu BELTEK kursları ise, teknik meslek edindirme kursu olduğu için burada karma eğitimler veriliyor” dedi.
Her branşımız dolu dolu
BELMEK’teki tüm branşlara ise ilginin yoğun olduğunu dile getiren Dalkılıç, “Öğrencinin az olduğu hiçbir branşımız yok. Her branşımız dolu dolu. Yeni eklenen branşlarımız arasında keçe ve filografi var. Diğer branşlarımızın hepsi uzun yıllardır var olanlar” diye konuştu.
Dünyanın birinci ve ikinci mozaik müzesi Türkiye’dedir
Mozaik alanında usta öğretici olan Dalkılıç, mozaik sanatı hakkında da bilgi vererek, şu ifadeleri kullandı: “Mozaik sanatı, çok eski bir sanat. Milattan önce 3. ve 4. yüzyıllara dayanan bir sanat. Anadolu topraklarında çıkmış olan bir sanat. Mozaik, Sümerler döneminde başlıyor ve ilk olarak evlerin ısı yalıtımında kullanılmış bir sanat olarak karşımıza çıkıyor.”
Dünyanın birinci ve ikinci mozaik müzesinin Türkiye’de olduğuna dikkati çeken Dalkılıç, “Birincisi Gaziantep Mozaik Müzesi, diğeri de Hatay Mozaik Müzesidir. Böylelikle birinci ve ikinci mozaik müzesi unvanını İtalyanlardan almış oluyoruz. Artık dünyanın en büyük birinci ve ikinci mozaik müzesi Türkiye’dedir” dedi.
Mozaik branşı ikiye ayrılır
Mozaik branşının çağdaş ve antik mozaik olmak üzere ikiye ayrıldığına da değinen Dalkılıç, “Antik mozaiklerimiz daha çok röprodüksiyon (bir sanat eserinin aslına uygun kopyası) şeklinde oluyor. Çağdaş mozaikte de cam, mermer, yarı değerli ve değerli taşlar kullanıyoruz. Mozaik, resim sanatının alt dallarından bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.
Mozaik sanatı emek istiyor
Mozaik sanatının çeşitli materyallerin bir araya gelmesiyle oluştuğunu ifade eden Dalkılıç, “Çeşitli materyaller, silikon, su bazlı tutkal ile birleştirilerek bir araya getiriliyor. Çalışmaları yaparken daha çok kerpeten kullanıyoruz. Bunun yanında örs ve çekiç de kullanıyoruz. Aslında büyük bir emek isteyen bir sanat. Kursiyerlerimiz bir eseri bir yılda bitiriyor. Bizler de haftanın beş günü düzenli bir iş olarak çalışsak da bir çalışma yaklaşık 3 ay sürüyor. Hemen yapılıp biten bir iş değil” dedi.