Dr. Pervin Hayrullah Batı Trakya'daki halkın yüz yıllık bir azınlık ve yüz yıllık bir mücadelenin hikayesine sahip olduğunu söyledi.
Bölgedeki sorunların temel olarak etnik kimliğin inkarından başladığını dile getiren Dr. Pervin Hayrullah; "Yunanistan Türk kimliğimizi reddettiği için sorunlarımız artarak devam ediyor. Tabii ki de zincirleme bir etki olarak eğitim, vakıflar, müftülük, sosyal adaletsizlik, ayrıştırma politikaları oluşuyor. Geçmiş dönemde 90’lı yılların ortalarına kadar çok ciddi iki sorunumuz daha vardı. Batı Trakya'nın batısı İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra komünizme karşı yasak bölge ilan edilmişti. 1974’te Yunanistan cumhuriyete geçince Batı Trakya’nın batısı yasak bölge olmaktan çıkarıldı fakat Batı Trakya’da bu durum 1990’lı yıllara kadar devam etti. Kendi bölgelerinde yaşayan insanlar birbirlerinden koparıldılar, kendi ülkelerine ziyaretleri mümkün olamadı. Özel izinle, pasaport benzeri bir kimlikle kendi bölgelerini akrabalarını ziyaret edebildiler. Yani kısaca tabir etmek gerekirse Batı Trakya’lı Türklerin yaşadığı bölge dünyanın belki de en büyük açık hava hapishanesiydi. Konuşmamda da belirttiğim gibi 19. madde Batı Trakya için çok önemli bir konuydu, bu da 90’lı yıllarda kaldırıldı fakat geriye dönük bir tadilatı olmadı. 19. madde dolayısıyla vatandaşlığını kaybeden insanlarımız hala Batı Trakya’ya giremiyor. Hala ailelerini, eğer Türk vatandaşlığını ya da başka bir ülkenin vatandaşlığını almamışlarsa vize alıp bölgelerini ziyaret edemiyor. Atalarının mezarlarını ziyaret edemiyor. Kaybettikleri topraklarını tekrar edinebilmeleri de mümkün değil. Dolayısıyla Avrupa’da demokrasinin beşiği denilen ülkede anti demokratik bir yaşama ve uygulamaya maruz bırakılıyorlar” dedi.
Dr. Pervin Hayrullah, Uluslararası pek çok platformda Batı Trakya Türkleri için çalışmalarına devam etmektedir.
