Albert Einstein'ın genel görelilik kuramına göre kütleçekimi, uzay-zamanın kütlenin varlığı tarafından eğilmesi şeklinde ifade edilir. Söz konusu eğilme, serbest düşmeye sebep olan bir kuvvet gibi görünür. Fakat aslında kütlenin varlığı, uzay-zamanın doğrusal olmayan bir yapıya sahip olmasına neden olur.
Genel görelilikteki kütleçekimi anlayışına göre, anti-kütleçekimi kavramı doğal olarak zıt bir kavram oluşturur. Kütleçekimi uzay-zamanın eğilmesi olarak tanımlandığına göre, anti-kütleçekimi, uzay-zamanın tam tersi bir şekilde eğilmesi manasına gelir ki bu da fiziksel bir anlam ifade etmez. Yani, uzay-zamanın bu şekilde davranması genel görelilikle uyumlu değildir.
Genel görelilik kuramına göre, uzay-zamanın eğilmesi (kütleçekimi) temel bir fiziksel özelliktir ve buna zıt bir eğilme (anti-kütleçekimi) teoride söz konusu değildir. Anti-kütleçekimi, uzay-zamanın doğasıyla ve genel görelilik kuramının ana ilkeleriyle çelişir.
Anti-kütleçekimi, bilimkurguda sıklıkla ilgi çekici bir konu olarak kullanılır. Ancak bu tür kullanımlar, gerçek fizik prensiplerinden farklı olarak sadece hayal ürünüdür.
Dolayısıyla bilimkurgu ve hayal gücü dünyasında dikkat çeken bir konu olarak kullanılsa da, bilimsel bir gerçeklik olarak kabul edilmemektedir.
